6 Ay – 6 Bin Kilometre Sınırı, Stokçuluğu Bitirdi mi?

Bir otomobil sahibi olmak, son yıllarda iyiden iyiye hayal olmaya başladı. COVID-19 pandemisiyle patlak veren çip krizi sıfır araç üretimine sekte vurdu. Ayrıca döviz kurunun dengesizliği ve sıfır araç tedariğinin zorlaşması da fiyatları yükseltti. Hal böyle olunca da ikinci el araba fiyatları zirve yaptı ve hatta zaman zaman sıfır arabaların önüne geçti. Hükümet ise fiyatları dizginleyebilmek, stokçuluğu bitirebilmek ve piyasaları normale döndürebilmek adına “6 ay, 6 bin kilometre” uygulamasını hayata geçirdi.

Bu uygulama, sıfır alınan bir aracın tescil yapıldıktan sonra ya 6 ay boyunca ya da 6 bin kilometre boyunca satılamaması anlamına geliyordu. Hükümete göre bu sayede hem fahiş fiyatlar düşecek hem de piyasadaki durum normalleşecekti. Ancak durum pek de böyle olmadı. Hatırlayanlarınız olacaktır; sizler için yaptığımız bir araştırmada, yürürlüğe giren düzenlemenin manipüle edildiğini gözler önüne sermiştik. Şimdiyse konuyla ilgili yeni bir gelişme yaşandı. Motorlu Araç Satıcıları Federasyonu (MASFED) Genel Başkanı Aydın Erkoç, düzenlemenin aslında pek de etkili olmadığını dile getirdi.

“Stokçuluk sona ermedi!”

Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Aydın Erkoç, düzenlemenin etkili olmadığını şu sözlerle açıkladı: “Daha önce de açıkladığımız gibi kayıtlı olmayan, vergi ödemeden merdiven altı yöntemlerle araç alım satımı yapan kişiler bu düzenlemeden etkilenmediği için stokçuluk yapmaya, piyasanın dengesini bozmaya devam ediyor. Fiyatlardaki şişmenin önüne geçilmesi için kayıt dışı satış yapanların engellenmesi gerekiyor…”

Aydın Erkoç’un değindiği bir diğer husus da fiyatlarla ilgiliydi. Fiyatlarda düşüş yaşanmasının zor olduğunu söyleyen Erkoç şöyle konuştu: 

“Üretimde ve lojistikte yaşanan aksaklıklar devam ediyor. Pandemiden sonra markaların tam kapasite çalışmaması arzda yaşanan sorunları da beraberinde getirdi. Geçtiğimiz günlerde bazı markalar da dünya genelindeki birkaç fabrikasını kapatacağını ve küçülmeye gideceğini açıkladı. Markaların üretimde kısıtlamaya gideceklerini ifade etmesi gösteriyor ki arz talep dengesinde yaşanan makas daha fazla açılacak. Bu da fiyatlardaki artışı beraberinde getiriyor. Maliyet artışları sebebiyle yükselen fiyatların yanı sıra, döviz kurunun dalgalı seyri, banka kredilerine ulaşmada yaşanan zorluklar ve vade sayılarının az olması pazardaki daralmanın ana sebeplerinden. Bu sebeplerden dolayı fiyatların daha da yükseleceğini öngörüyoruz. İhtiyaç sahibi vatandaşlarımıza ihtiyaçlarını ötelememelerini ve bu dönemde karşılamalarını öneriyoruz. Çünkü önümüzdeki süreçte fiyatların yükselmesi kaçınılmaz…”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir