Dershaneden çıktı, evine gidiyordu. Trafik canavarının kurbanı oldu. 17 yaşındaki Elif Karakuş, Konya Meram’da 9 Aralık’ta evine gidiyordu. Karşıdan karşıya geçmek için yaya geçidini kullandı. Saatler 21.23’ü gösterdiğinde evine yaklaşık 400 metre kala araba çarptı, ağır yaralandı.
Anne Seniha Karakuş, “Hayalleri olan Hacettepe Hukuk Fakültesi’ni isteyen çok çalışkan bir öğrenciydi. Elif Karakuş hayalleri olan çok güzel bir kızdı. Kurallara riayet ederdi. Benim yavrum yaya yolunda olmasına rağmen, sağa sola bakmasına rağmen araba çarptı. Elif Karakuş bir şehit çocuğudur. 9 buçuk yaşından beri babasız, ben onu bu yaşına getirmeye çalıştım. 17 yaşında yoğun bakımda tam 12 gün kaldı. Allah rızası için kimse sessiz kalmasın. Benim prensesimi benden aldılar. 17 yaşında, ben onun 18 yaşındaki halini görmedim, mezuniyetini göremeyeceğim, düğününü göremeyeceğim. Kızıma yapılan bu cinayetten başka bir şey değildir. Ben bir anne olarak o şahsın cezalandırılmasını istiyorum.
” dedi.
2013’te Reyhanlı saldırısında hayatını kaybeden 53 kişiden biriydi Elif Karakuş’un babası Muhammet Ali Karakuş. Evin babası şehit olunca aile her şeyi geride bırakıp Konya’ya yerleşti ama ölüm peşlerini bırakmadı. Elif Karakuş hayatını kaybetti. İlk kaza inceleme raporunda yaya yolundaki genç kız asli kusurlu denildi. Bu yüzden şüpheli sürücü Mücahit Y., Sulh Ceza Hakimliği tarafından serbest bırakıldı. Ancak sonra Konya Cumhuriyet Savcısı yeniden rapor istedi, şüphelinin serbest kalmasına itiraz edince tutuklandı.
Hukukçu Ahmet Faruk Elçi, “Bu hususta caydırıcı müeyyideler uygulanmadığı taktirde, bu olayların önüne geçilemeyeceği aşikardır. Beklentimiz suç niteliği konusunda taksir değil, kast unsurunun değerlenmesi gerektiği yönündedir” diye konuştu.