Global piyasalarda, ABD Merkez Bankasının (Fed) 50 baz puanlık faiz indiriminin akabinde karışık bir seyir izlenirken, bugün gözler, yurt içinde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) para siyaseti kararlarına çevrildi.
Dün, Fed siyaset faizini 4 yıl ortadan sonra birinci defa indirdi ve 50 baz puan düşürerek yüzde 4,75-5,00 aralığına getirdi.
Analistler, faiz kararı sonrasında piyasalarda oynaklığın artmasının dikkati çektiğini belirterek, ABD’de hisse piyasalarında, karara birinci reaksiyonun olumlu olmasına rağmen, resesyon tasalarının devam etmesiyle satıcılı bir kapanış gerçekleştiğini söyledi.
Fed’den yapılan açıklamada, son göstergelere nazaran ekonomik aktivitenin sağlam bir süratte genişlemeye devam ettiğinin görüldüğü aktarılarak, istihdam kazanımlarının yavaşladığı ve işsizlik oranının yükseldiği lakin düşük kalmayı sürdürdüğü kaydedildi.
Ekonomik görünümün meçhul olduğu kaydedilen açıklamada, her iki taraftaki risklere dikkat edildiği vurgulandı.
Fed’in gelecek periyoda ait varsayımları de açıklanırken, projeksiyonlar, bankanın bu yıl 50 baz puan daha faiz indirimi yapabileceğini ortaya koydu.
Fed projeksiyonlarına nazaran enflasyon varsayımları ise bu yıl için yüzde 2,6’dan yüzde 2,3’e, 2025 için yüzde 2,3’ten yüzde 2,1’e düşürüldü.
ABD iktisadının büyüme kestirimi bu yıl için yüzde 2,1’den yüzde 2’ye indirilirken, 2025, 2026 ve 2027 için yüzde 2 olarak öngörüldü.
İşsizlik oranına ait iddialar ise bu yıl için yüzde 4’ten yüzde 4,4’e ve 2025 için yüzde 4,2’den yüzde 4,4’e çıkarıldı.
Toplantı sonrası açıklamalarda bulunan Fed Başkanı Powell, enflasyona yönelik üst istikametli risklerin azaldığını ve istihdama ait aşağı istikametli risklerin arttığını belirterek, 50 baz puanlık faiz indirimi kararının siyaset duruşunun uygun halde yine ayarlanmasıyla iş gücü piyasasındaki gücün korunabileceğine olan artan itimadım yansıttığını tabir etti.
ABD iktisadının genel olarak güçlü olduğunu ve son iki yılda gayelere gerçek değerli ilerlemeler kaydedildiğini belirten Powell, iş gücü piyasasının eski “aşırı ısınmış” haline kıyasla “soğuduğunu” ve enflasyonunun değerli ölçüde azaldığını kaydetti.
Söz konusu gelişmelerle piyasalarda oynaklığın arttığı görülürken, altının ons fiyatı dün Fed’in faiz kararının akabinde 2600,17 doları görerek rekor kırsa da, bu düzeylerden artan satış baskısıyla günü 0,4 düşüşle 2.559 dolardan tamamladı. Altının ons fiyatı şu sıralarda yüzde 0,6 artışla 2.574 dolardan süreç görüyor.
Faiz kararı öncesi yüzde 3,69 düzeyinde bulunan ABD’nin 10 yıl vadeli hazine tahvili faizi kararın akabinde yüzde 3,63’e kadar gerilerken, günü 3,71 düzeyinden tamamladı.
Öte yandan, Fed’in projeksiyonlarında yıl sonuna kadar 50 baz puanlık faiz indirebileceği öngörülse de, para piyasalarındaki fiyatlamalarda yıl sonuna kadar yüzde 80 ihtimalle 75 baz puanlık indirim yapılacağı varsayım ediliyor.
Brent petrolün varil fiyatı dün yüzde 1,1 düşerken, yeni süreç gününde yüzde 1,4 kıymet çıkarıyla 73,4 dolar düzeyinden süreç görüyor.
Dün, Dow Jones endeksi yüzde 0,25, S&P 500 endeksi yüzde 0,29 ve Nasdaq endeksi yüzde 0,31 düştü. ABD’de endeks vadeli kontratlar yeni güne ise müspet bir seyirle başladı.
Avrupa borsalarında dün satıcılı bir seyir hakim olurken, bölgede bugün gözler İngiltere Merkez Bankasının (BoE) faiz kararına çevrildi.
BoE’nin bu toplantıda siyaset faizini sabit tutacağını kesin gözüyle bakılırken, para siyaseti metni ve BoE Başkanı Andrew Bailey’nin açıklamalarından alınacak sinyallerin piyasaların tarafı üzerinde tesirli olması bekleniyor.
Analistler, dün Fed’in faizler 50 baz puan indirmesinin gevşeme döngüsü için global bir alan açtığı belirterek, Avrupa Merkez Bankasının (ECB) yıl sonuna kadar atacağı adımlarda daha da güvercinleşebileceğini söyledi.
Dün, Almanya’da DAX 40 endeksi yüzde 0,08, Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 0,57, İngiltere’de FTSE 100 endeksi yüzde 0,68 ve İtalya’da FTSE MIB endeksi yüzde 0,37 düştü. Avrupa’da endeks vadeli kontratlar yeni süreç gününe ise karışık bir seyirle başladı.
Asya tarafında yeni süreç gününde olumlu bir seyir öne çıkarken, yarın açıklanacak Japonya Merkez Bankasının (BoJ) faiz kararı yatırımcıların odağında bulunmayı sürdürüyor.
BoJ’un yarınki açıklamasında faiz oranının yüzde 0,25’te sabit tutması bekleniyor. Banka siyaset faizini 31 Temmuz 2024’de 15 baz puan artışla yüzde 0,25’e yükseltirken, devlet tahvil alımlarının ise azaltılmasına karar vermişti.
Fed’in faiz kararının akabinde 140,44 düzeyine kadar gerileyen dolar/yen paritesi, günü 0,1 azalışla 142,27 düzeyinden tamamladı. Dolar/yen paritesi yeni günde bir evvelki kapanışın 0,5 üzerinde 142,9 düzeyinde bulunuyor.
Kapanışa yakın Japonya’da Nikkei 225 endeksi yüzde 2,3, Çin’de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,6, Hong Kong’da Hang Seng endeksi yüzde 1,9 ve Güney Kore’de Kospi endeksi yüzde 0,1 yükseldi.
Dün alış yüklü bir seyir izleyen Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi, günü evvelki kapanışa nazaran yüzde 0,17 artışla 9.774,49 puandan tamamlarken, bugün TCMB’nin faiz kararı yatırımcıların odağına yerleşti.
AA Finans’ın beklenti anketine katılan ekonomistlerin tamamı, eylül ayında TCMB’nin siyaset faizini yüzde 50’de sabit bırakmasını bekliyor.
Ekonomistlerin yıl sonu siyaset faizi beklentilerinin ortalaması ise yüzde 46,65 olarak hesaplandı.
Dolar/TL, dün dar bantta hareket ederek 34,0763’den kapanırken, bugün bankalararası piyasanın açılışında yatay seyirle 34,0640 düzeyinden süreç görüyor.
Analistler, bugün yurt içinde TCMB’nin faiz kararının yanı sıra milletlerarası yatırım durumu ve haftalık para ve banka istatistikleri, yurt dışında ise İngiltere’de BoE’nin faiz kararı, ABD’de cari süreçler istikrarı, haftalık işsizlik maaşı müracaatları, öncü endeks ve ikinci el konut satışlarının takip edileceğini belirterek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 9.900 ve 10.000 düzeylerinin direnç, 9.700 ve 9.600 puanın dayanak konumunda olduğunu kaydetti.
(ANADOLU AJANSI)