CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, TBMM’de partisinin grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu, kavgadan ve hakaretten bıktıklarını, insanların artık huzur istediğini söyledi. Devletin kin ve öfke ile değil akıl, bilgi, birikim ve adalet ile yönetileceğini dile getiren Kılıçdaroğlu, “O kadar kin duyuyorlar ki belediye başkanlarımızın çalışmalarını hazmedemiyorlar. Her türlü iftirayı rahatlıkla atabiliyorlar. Bunların inançları, bizim inancımıza benzemiyor. Bizim ruhumuzda adalet, sevgi, barış ve huzur var; millete hesap vermek var. Devletin kaynakları çarçur edilemez. İntikam alacaklar. Kimden? Ekrem İmamoğlu’ndan. Neymiş? Orada teröristler çalışıyormuş. Senin görevin teröristi yakalamak değil mi? Git yakala. Varsa terörist; yakasından yakala, götür, savcıya teslim et ama yapmıyor, yapamıyor çünkü yok böyle bir şey, iftira atacak. İstanbul’un rantını o kadar çok yediler ki doymuyorlar. Yedirmeyeceğiz o rantı size. O rant 16 milyon İstanbullunun rantıdır, yedirmeyeceğiz. 16 milyon insanın hakkını hukununu koruyacağız. Kul hakkı yiyenin burnundan fitil fitil getireceğiz. Bizim belediye başkanlarımıza sizin feriştahınız da gelse bir şey yapamaz. Sizin değeriniz bizim belediye başkanlarımızın tırnağı kadar değil” dedi.
‘KİMİN NE KADAR DÖVİZ SATTIĞINI ÖĞRENMEK İSTİYORUM’
Dolar kurundaki düşüşe de değinen Kılıçdaroğlu, “Dolar kurundaki oynamalarda Türkiye’nin en büyük soygunları gerçekleşti. Kuru yükseltenler 18’den sattılar, 13’ten geri aldılar. Dünyanın parasını kazandılar. Cumhuriyet tarihinin en büyük soygunu gerçekleşti. Kul hakkından beslenen kişiler zaten haram yerler ama haram onlara tatlı geliyor. Bu soygunun bütün ayrıntılarını ortaya çıkarmak istiyoruz. Grup başkan vekillerimiz önerge verdi. Bugün görüşülecek. AK Parti’ye ve MHP’ye oy veren kardeşlerime sesleniyorum. Bu önergeye kim ‘hayır’ diyorsa yolsuzluğun ortağıdır. Bütün vatandaşlarımızın öğleden sonra Meclis TV’yi dinlemelerini isterim. Kimin, ne kadar döviz sattığını öğrenmek istiyorum. Kasap, manav almadı herhalde. Kim bu vurgunu yaptı, kimin önceden haberi vardı? Neden yükseltildi ve neden düşürüldü? Bunu öğrenme hakkımız var” diye konuştu.
‘ELEKTRİĞE, DOĞAL GAZA ZAMMI KİM YAPTI?’
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Fahiş fiyat oyunlarıyla mücadelemizi kesintisiz sürdüreceğiz’ sözlerini hatırlatan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
“Bir fahiş fiyat var ama bunu kim yaptı onu söylemiyor ama ‘Mücadeleyi sürdüreceğim’ diyor. O zaman şu soruyu sormak hakkımız. Fiyatların fahiş olmasını kim sağladı? Bu fiyatları milletin önüne kim koydu? Kimin şikayet etmesi gerekiyor, kimin ‘Mahvoldum’ demesi gerekiyor? Önce vatandaşlar açısından bir bakalım. Elektriğe zam yapıldı. Zammı dış güçler mi, manavlar mı, apartman görevlisi mi yaptı? Elektriğe yüzde 52, yüzde 127 oranında zammı kim yaptı? Zammı sen yaptın kardeşim. 4 kişilik aile yüzde 127 zamla elektrik parası ödeyecek. Elektrikte cumhuriyet tarihinin en büyük zammını yapan kim? AK Parti’ye oy veren kardeşim, hangi güç yaptı bunu? Elektriğe zam ne demek? İğneden ipliğe her şeye zam demektir. Fahiş fiyata ortam hazırlayan kim, fahiş zammı yapan kim? Erdoğan. Doğal gaza yüzde 25 zam yaptın. Zammı kim yaptı, dış güçler mi yaptı? Talimatı veren sensin. Kiminle mücadele edeceğiz? Erdoğan’a bir çağrıda da bulunmamız lazım. Zam yapmadığın bir şey açıkla. Açıklayamaz ama ben bir tüyo vereyim; teneffüs ettiğimiz havaya şimdilik zam yok. Her birimiz sandığa giderken elimizi vicdanımıza koyacak ve oyumuzu öyle kullanacağız.”
‘NASIL MİLLİYETÇİLİK, NASIL ÜLKÜCÜLÜK BU?’
CHP lideri Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye de seslenerek, “Bahçeli’ye de söyleyin. Senin ‘milliyetçilik’ diyerek ortalarda gezmenden hoşlanmıyorum. ‘Milliyetçi’ demek? Liraya değer veren kişi, demektir. Hiçbir ülkücü haramzadelere hizmet etmez. Hiçbir milliyetçi haramzadelere hizmet etmez. Katarlılara vermediğiniz yer kalmadı. Şimdi kalkıp memleketi Katar Katar satarsınız sonra çıkıp ‘Ben milliyetçiyim’ diye gezersiniz. Nasıl miilliyetçilik, nasıl ülkücülük bu?” diye konuştu.
Geçen hafta Milli Eğitim Bakanlığı’na gittiğini hatırlatan Kemal Kılıçdaroğlu, “Bakanlığa gittiğim için ‘eşkıya’ olarak tanımlıyorlar. Ankara’da dayısı olmayanların sesi olmak için oraya gittim. Sınavda önemli dereceler alıyorsun, sözlüde düşük puan verip seni eliyorlar. Niçin? Dayıların yok, diye. Oraya gittiğimde genel başkan gelmesin, diye zincirlerle kapıları kapattılar. Genç arkadaşlarıma ifade edeyim; Ankara’da dayınız, amcanız, dedeniz var. Fitil fitil burunlarından getireceğiz. Sizin hakkınızı savunacağız. Şimdi üçüncü safhaya geçiyoruz. Türkiye’nin bütün illerinde CHP’nin hukuktan sorumlu il başkan yardımcıları var ve gerekli dosyalar hazırlandı. Haksızlığa uğradığını düşünen, isteyen evladımız başvuracak ve kendilerine destek sağlanacak” dedi.