A Milli Takım ve Eczacıbaşı’nın başarılı smaçörü Hande Baladın, Hürriyet.com.tr’ye özel açıklamalar yaptı. Filenin Sultanları’yla Kadınlar Dünya Şampiyonası’na hazırlanan Red Bull sporcusu, kariyeriyle önemli sözler söyledi
İşte Hande Baladın röportajı:
– Milli Takım’la Dünya Şampiyonası hazırlıkları devam ediyor. Hazırlıklar nasıl gidiyor?
Çalışmalarımız çok yoğun geçiyor. Giovanni Guidetti yoğun antrenmanlarla bizi hazırlıyor. Dünya Şampiyonası’na en hazır şekilde gitmek istiyoruz. Tabii ki de hedefimiz madalya kazanmak ama maç maç gitmek istiyoruz. Sahaya her çıktığımızda en iyi mücadelemizi vereceğiz.
– Hande Baladın’a göre, Türkiye voleybol ülkesi mi?
Voleybol ülkesi olma yolundayız diyebilirim. Yıllar içinde alınan başarılarla her yıl voleybola olan ilgi daha da arttı. Artmaya da devam ediyor ama Türkiye’de futbol diye bir gerçek var. Biz sahada gösterdiğimiz mücadeleyle ülkemize voleybolu sevdirmeyi ve bu sevgiyi aşılamaya çalışıyoruz. Umarım her geçen gün kadın voleybolunun seviyesi artar ve en sonunda gönül rahatlığıyla biz voleybol ülkesiyiz diyebiliriz.
– Takım sporlarında kadın voleybolunun bu kadar başarılı olmasının sebebi nedir?
Kaliteli oyunculara ve hocalara sahibiz. Çok çalışıyoruz. Çok fazla turnuva oynuyoruz ve her turnuvada büyük tecrübeler kazanıyoruz. Hırslı ve pes etmeyen bir takıma sahibiz. İstediğimizi alabilmek için düşüyoruz, kalkıyoruz ama yolumuza devam ediyoruz. Sporda kaybetmek de kazanmak da var ama biz mücadeleden vazgeçmiyoruz.
– Büyük bir hayran kitlen var. Bu durumu nasıl karşılıyorsun?
Evet sadece benim değil bütün takım arkadaşlarımın her geçen gün sevenleri artıyor. Tabii ki bunu görmek bizi çok mutlu ediyor. Voleybolu tanımaya başladıklarını görüyoruz. Biz de aynı sıcaklıkla ve samimiyetle olabildiğince onlarla iletişimde olmaya çalışıyoruz. Bizi ve voleybolu desteklemeye devam diyeyim.
– Seni en çok zorlayan voleybolcu kim oldu?
Paola Egonu
– Sence kariyerinin dönüm noktası nedir?
Galatasaray’da kiralık olarak oynadığım sezon olabilir. Bir genç oyuncu olarak maç tecrübesi kazanmak çok önemliydi. O takımda aldığım sorumluluk beni bir üst seviyeye taşıdı diyebilirim.
– Çocukken bu kadar büyük başarılara sahip olacağını düşünüyor muydun?
İlk başta voleybol oynamayı sevdiğim için bu spora yöneldim ama daha sonrasında bu bir tutku haline gelmeye başladı. Buralara gelebilir miydim bilmiyordum ama burada olmak Eczacıbaşı ve A Milli Takım’da görev alabilmek tabii ki her zaman hayallerimdeydi. O yüzden hep daha iyisini yapmaya çalıştım. Hâlâ da her gün daha iyisini hedefleyerek sahaya çıkıyorum. Bunun bir sonu yok, voleybol oynamayı çok seviyorum.
– Red Bull tarafından çizgi karakterin ve oyunun yapıldı. Neler hissediyorsun?
Böyle bir ekiple, böyle bir proje gerçekleştirdiğimiz için çok mutluyum. İlk gördüğümde çok heyecanlandım. Bu ilki bana yaşattıkları için Red Bull ailesine çok teşekkür ediyorum. Oyun da çok güzel olmuş. Umarım herkes çok beğenir. Çok keyifli bir oyun, herkesin oynamasını tavsiye ediyorum.
– Dünya çapında spora önemli yatırım yapan markanın sporcusu olduktan sonra hayatında ne gibi değişiklikler oldu?
Birlikte çok güzel işlere imza atacağımızı düşünüyorum. İlk günden beri ekibin samimiyeti beni çok etkiledi ve motive etti. Bu tarz iş birliklerinde iki tarafın da aynı değerlere sahip olması önemli bir olgu. Yakaladığımız dinamizmi hem saha içinde hem de saha dışında uzun yıllar sürdürmeyi diliyorum. Red Bull kendi alanında çok iyi işler başaran bir marka. Bu markanın sporcusu olmak benim için bir onur.