Yılın son MGK toplantısı, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında gerçekleştirildi. 3 saat süren toplantı sonrası 8 maddelik MGK bildirisi yayımlandı. Bildiride, PKK/KCK-PYD/YPG, FETÖ ve DEAŞ terör örgütleri başta olmak üzere, milli birlik ve beraberlik ile bekaya yönelik her türlü tehdit ve tehlikeye karşı yurt içinde ve yurt dışında azim ve kararlılıkla icra edilen operasyonlar hakkında Kurul’a bilgi sunularak ilave tedbirlerin görüşüldüğü belirtildi. Bu kapsamda; bölücü terör örgütüyle hudutlar başta olmak üzere gerekli her türlü mücadelenin tavizsiz bir şekilde sürdürüleceğinin altının çizildiği vurgulandı.
‘100’ÜNCÜ YILA İKTİSADİ OLARAK GÜÇLÜ ŞEKİLDE ULAŞMA KARARLILIĞI TEYİT EDİLDİ’
Bildirinin 2’inci maddesinde ise ekonomi vurgusu yapılarak, “Türkiye’nin inşa ettiği sağlam alt yapı üzerinde, hedeflerine uygun şekilde yatırım, üretim, istihdam ve ihracat odaklı ekonomi politikalarını hayata geçirme sürecinde karşılaştığı ve karşılaşabileceği sınamalar ile tehditler değerlendirilmiştir. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılına her alanda olduğu gibi iktisadı olarak da güçlü şekilde ulaşma kararlılığı teyit edilmiştir” ifadeleri kullanıldı.
Türkiye’nin iyi niyetli çağrılarına rağmen PKK/KCK-PYD/YPG terör örgütüne gayrimeşru destek verenlerden, uluslararası hukukun açıkça ihlali olan bu faaliyetlerini bir an evvel sonlandırmalarının beklendiği ifade edilen bildiride, “Irak’ın topraklarının terör örgütlerinden temizlenmesi doğrultusunda verdiği mücadeleye olan güçlü desteğimiz teyit edilmiş, bununla birlikte terörle mücadele gerekçesiyle atılan adımların özellikle etnik ve mezhebi dengeler bakımından hassasiyet taşıyan bölgelerde toplumsal barışı bozacak neticeler ortaya çıkarmaması gerektiği kuvvetle vurgulanmıştır” denildi.
Bildirinin devamında, Balkanlardaki son gelişmelerin de değerlendirildiği belirtilerek, “Ülkemizle güçlü, tarihi ve kültürel bağları bulunan bu coğrafyada büyük fedakarlıklarla tesis edilen huzur ve barışın sürdürülebilmesinin önemi vurgulanmış; tüm aktörlerin bu amaçla sorumlu davranmasının ve istikrarı bozacak girişimlerden imtina etmesinin zaruretine dikkat çekilmiştir” ifadeleri kullanıldı.
‘YUNANİSTAN’I TEŞVİK EDEN GÜÇLER BU YAKLAŞIMDAN VAZGEÇMELİ’
Yunanistan’ın saldırgan söylem ve eylemlerle iyi komşuluk ilişkilerinin gereklerini yerine getirmemekte ısrar etmesinin ve uluslararası antlaşmalardan kaynaklanan yükümlülüklerini ihlal eden tutumunu sürdürmesinin, bölgede istikrar ve huzuru olumsuz etkileyeceği vurgulanırken, “Uluslararası hukuka ve iyi komşuluk ilişkilerine aykırı tutumunu destekleyerek Yunanistan’ı daha ileri adımlar atması için teşvik eden güçler, bölgenin huzurunu bozacak bu yaklaşımlarından vazgeçerek hakkaniyet ve barış yönünde konum almaya davet edilmiştir” denildi.
‘ERMENİSTAN UZATILAN BARIŞ ELİNİ BİR FIRSAT OLARAK DEĞERLENDİRMELİ’
Libya’da kalıcı barış ve refah ortamının tesis edilmesi sürecindeki kritik aşamalardan birisi olan devlet başkanlığı ve meclis seçimlerinin hukuka uygun bir şekilde ve sükunet içinde gerçekleştirilebilmesi için tek taraflı adımlardan kaçınılması gerektiği belirtilirken şu ifadeler kullanıldı:
“Uluslararası toplum, süreci kendi menfaatleri uğrunda istismar eden aktörlere karşı durmaya çağrılmıştır. Karadeniz ve Kafkasya’daki gelişmeler ele alınmış, kuzeydeki komşularımız arasındaki anlaşmazlıkların, uluslararası hukuk ve ülkelerin toprak bütünlüğüne saygı çerçevesinde, barışçıl yollarla bir an önce çözülmesinden yana olduğumuz; ayrıca, Ermenistan’ın kendisine uzatılan barış elini bir fırsat olarak değerlendirmesinin, ateşkese tam olarak uymasının ve iş birliği içinde olmasının önem arz ettiği belirtilmiştir.”