Her beş yılda bir yapılan, ülkedeki ekolojik sistemlerin incelendiği araştırmada, yaygın ve ani oluşan değişiklikler tespit edildi.
Ayrıca tehditlerin yeteri derecede yönetilemediği ve bunun da daha çok soruna yol açtığı vurgulandı.
Avustralya Çevre Bakanı Tanya Plibersek, raporun “şoke edici” ve “zaman zaman da iç karartıcı” bir tablo çizdiğini vurguladı ve yeni politikalar ile kanunları uygulama sözü verdi.
Hükümetin talebiyle hazırlanan iki bin sayfalık Çevrenin Durumu adlı raporda şunlara dikkat çekildi:
-19 ekosistem çöküşün eşiğinde
-Avustralya’da şu anda yerliden çok yerli olmayan bitki türü var
-Avustralya’da, tüm diğer kıtalara göre daha çok türün soyu tükendi
-İncelenen çevre kategorilerinden biri dışında, 2016’dan bu yana gerileme oldu ve yarısından fazlası “kötü” durumda.
Bakan Plibersek “Gittiğimiz bu yolda devam edersek, memleketimizi düşündüğümüzde aklımıza gelen kıymetli yerler, manzaralar, hayvanlar ve bitkiler, çocuklarımıza, torunlarımıza kalmayabilir” dedi.
Koalalar ve kakadu papağanları 2016’ya kıyasla karşılaştıkları tehdit seviyesi artan 200’den fazla hayvan ve bitki türü arasında.
Bu türlerin birçoğu Avustralya’ya özgü.
Son yıllarda Avustralya’da ağır bir kuraklık, tarihe geçen orman yangınları, birkaç yıl üst üste rekor sel felaketleri ve Büyük Set Resifi’nde canlıların hayatlarını tehdit eden felaketler yaşandı.
Raporun yazarlarından Prof. Emma Johnston “Daha önceki raporlarda, iklim değişikliğinin etkilerini anlatırken, gelecek zaman kipini kullanırdık. Bu raporda büyük bir fark var, çünkü şu anda iklim değişikliğinin yaygın etkilerini belgeliyoruz” dedi.
Raporda, ülkenin çevre yönetimi için uygun çerçeveye sahip olmadığı, bunun yerine çeşitli hükümet katmanlarındaki kafa karıştırıcı sistemlere dayanıldığı vurgulandı.
Çalışmada ayrıca, federal hükümetin risklerin arttığı bir dönemde, biyoçeşitliliğin sürdürülebilirliğine yönelik harcamaları kıstığı ifade edildi.
Rapor geçen yıl bir önceki hükümete teslim edilmişti, ancak yayımlanması Mayıs ayındaki genel seçimlerin sonrasına bırakıldı.
Plibersek, “Rapor, Avustralya’da çevre krizi ve tahribatını, aynı zamanda hükümetin 10 yıl süren işlevsizliğini anlatıyor” dedi.
Liberal muhalefetin bir sözcüsü ise, hükümetleri döneminde çevre sicillerinin “güçlü” olduğunu savundu.
Avustralya, 2030 itibariyle karbon salımını 2005 seviyelerine kıyasla %43 azaltmayı tahhüt etti. Bir önceki hükümetin hedefi %26 ila 28 arasındaydı.