İddianamede kuşkulu polis memurlarının, kamu misyonunun sağladığı nüfuzu berbata kullanarak, hukuka ters olarak ele geçirdikleri ferdî bilgilerle Murat Kartal’ı buldukları, emniyete götüreceklerini söyleyip ikna ederek kendi araçlarına bindirdikleri ve husumetlilerine teslim ettikleri, cesedinin boş bir toprağa gömüldüğü anlatıldı.
“MURAT KARTAL OĞLUMUN ÖLDÜRÜLMESİ OLAYININ ŞÜPHELİLERİNDENDİ”
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede Murat Kartal’ın husumetlisi olduğu argüman edilen kuşkulu Mehmet Emin Baybaşin’in tabirine yer verildi. Baybaşin, 6 yahut 7 yıl evvel oğlunun öldürüldüğünü belirterek, “Bana sormuş olduğunuz Murat Kartal isimli şahsı, oğlum Edip Fırat’ın öldürülmesi olayında kardeşiyle birlikte kuşkulu olduklarından ötürü, isimlerini duymuşluğum vardır. Lakin kendisini yahut fotoğrafını hiç görmedim. Ben o tarihte oturmuş olduğum siteden hiç çıkmadım. Kimseyle görüşmedim. Bahsi geçen polis memurlarını tanımam, kendileriyle hiç biraraya gelmedim. Palavra söylüyorlar. Ortamızda rastgele bir para alışverişi olmadı” dedi.
“BEN KİMSEYİ ZORLA ARACA BİNDİRMEDİM”
Şüpheli Mehmet Emin Baybaşin ile akraba olan ve maktul ile bir dükkan sorunu yüzünden uyuşmazlık yaşadığı tez edilen Yavuz Yavuztürk ise, “Benim soyadım olağanda Baybaşin’dir lakin, ben soyadımı değiştirdim. Fatih’de bulunan Sultanahmet Köftecisi isimli iş yerinin ortağıyım. Cinayet cürmünden sabıkam vardır. Polis memuru olan Fazilet Öntürk, Fatih Erkuş, ve Murat Kartal isimli şahısları tanımam. Abdulsamet Turgut’u Diyarbakır’dan tanırım, eski milletvekilidir. Samimiyiz, abi-kardeş gibiyizdir. Benim bu olayla ilgili bildiğim bir şey yoktur. Neden burada olduğumu bilmiyorum. Ben kimseyi zorla araca bindirmedim” dedi.
“YAVUZTÜRK VE YANINDAKİ ŞAHISLARIN BU ŞAHSI NE NİYETLE KAÇIRDIKLARINI BİLMİYORUM”
Emekli Milletvekili Abdulsamet Turgut, soruşturma evresinde savcıya verdiği tabirinde ise, “Ben 1999- 2002 tarihleri ortasında milletvekili olarak vazife yaptım. Murat Kartal’ı tanımıyorum. Ben kayıp şahsın kaçırılması ya da öldürülmesi üzere olaya hiçbir biçimde karışmadım. Bunlarla ilgili daha evvel diğer şahıslarla görüşmedim. Şahıs ölmüş ise, ne biçimde öldüğü konusunda bilgi sahibi değilim. Yavuz Yavuztürk ya da onunla birlikte hareket eden şahısların bu şahsı ne amaçla kaçırdıkları konusunda bilgi sahibi değilim” dedi.
“HAKKINDA ARAMA KARARI OLDUĞUNU SÖYLEYİP İKNA ETTİK”
Şüpheli polis memuru Fatih Erkuş sözünde, şüphelilerden Yavuz Y.’nin dükkan zamanından ötürü sorun yaşadığı Murat Kartal’ı ikna etmek için kendilerinden aracılık etmelerini istediği, karşılığında maddi karşılık vereceğini ima ettiğini anlattı. Murat Kartal’ı bularak kendisine götürdüklerinde para ya da otomobil vereceğini düşündüğünü söyleyen Erkuş, kuşkulu Yavuz Yavuztürk’ün kendisine başka polis memuru Fazilet Öntürk’ün tanıştırdığını, Sultanahmet Meydanı’ndaki Sultanahmet Köftecisi’nin sahibi olarak anlattığını tabir etti. Murat Kartal’ın kimlik numarasıyla emniyet sisteminden bilgi topladığını, Darıca’daki silah yakalattığını tespit ettiğini, adres, fotoğraf ve bu evrakların çıktısını aldığını söyleyen Fatih Erkuş, 20 Ocak’ta Fazilet Öntürk’ün kiraladığı beyaz renkli bir araçla Anadolu yakasına gittiklerini, Maltepe civarında bir aracın peşine takıldıklarını, arabadaki kişinin Murat Kartal olduğunu anlattı. Aracı bir mühlet takip ettikten sonra, Murat Kartal’ın durduğu ve bir işyerine girdiğini anlatan Fatih Erkuş, kendisinin de gerisinden gittiğini fakat Kartal’ın gözden kaybolduğunu söyledi. Daha sonra Murat Kartal’ın arabanın yanında beklediklerini, kendisi gelince de polis kimliklerini göstererek, Darıca’da yakalattığı silahla ilgili savcılıkta araması olduğunu, emniyete gelmesi gerektiğini söyleyerek kandırdıklarını anlattı. Murat Kartal’ın araçlarına bindiği sırada cep telefonunun kendisinde olduğunu, hatta bir telefon görüşmesi yaptığını ve konuştuğu kişinin nişanlısı olduğunu söylediğini tabir ettiler. Murat Kartal’ı araçlarına bindirdikten sonra Anadolu yakasında bir mühlet dolaştıklarını, Fazilet Öntürk’ün telefon görüşmeleri yaptığını, bir orta aracı durdurup gerilerindeki lüks arabadaki bir şahısla de 10 dakika konuştuğunu söyledi. Fazilet Öntürk’ün Murat Kartal’ı Çağlayan Adliyesi’ne götüreceklerini söylemesi üzerine, oraya gittiklerini, ön giriş kapısının 40 metre ilerisinde durduklarını, gerilerindeki iki lüks araçtan inen Yavuz Yavuztürk.’ün de ortalarında olduğu 3-4 şahısla görüştüklerini anlattı. Fatih Erkuş, araçtan inen bireylerle Murat Kartal ortasında küfürleşme ve itiş kakış başladığını, onları ayırmaya çalıştığını fakat başarılı olamayınca kendilerinin de oradan ayrıldığını söyledi.
“TESLİM ETTİKTEN İKİ GÜN SONRA ÖLDÜĞÜNÜ ÖĞRENDİM”
Şüpheli polis memuru Fazilet Öntürk ise tabirinde, Murat Kartal’ı teslim ettikten sonra Hakan isimli şahısla Bakırköy Kıyısında buluştuklarını, ‘Bu iş çözülsün size para ya da BMW’lerden birisini veririz’ dediğini anlattı. Daha sonra Fatih E.’nin eniştesine ilişkin araçla Murat Kartal’ı teslim ettikleri yere giderek, güvenlik kamerası olup olmadığına baktıklarını, olmadığını görünce geri döndüklerini söyleyen Fazilet Öntürk’ün, iki gün sonra Murat Kartal’ın öldüğünü öğrendiğini Söz etti.
MAKTULÜN CESEDİNİN KÖŞKÜN YAKININDAKİ BOŞ TOPRAKTA BULUNDU
İddianamede Murat Kartal’ın 20 Ocak’ta şüphelilerce öldürülmüş olabileceğinin değerlendirildiği belirtildi. Kuşkulu polisler Fazilet Öntürk ve Fatih Erkuş tarafından öbür şüphelilere teslim edilmesi sonrası, Kartal’ın bindirildiği bedellendirilen araçla götürülerek öldürme aksiyonunun gerçekleştiğine yer verildi. Yavuz Yavuztürk’ün ‘Köşk’ diye tabir ettiği adreste ve muhtemelen cesedin taşınmasında kullanıldığı bedellendirilen araç üzerinde kan lekelerinin bulunduğu belirtildi.
Silivri İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde vazifeli polis memuru olan sanıklar Fazilet Öntürk ve Fatih Erkut’un hata tarihinde maktul Murat Kartal’ı Maltepe’den alarak kendi araçlarına bindirdiklerine yer verilen iddianamede İstanbul Adliyesi yakınında sanık Yavuz Yavuztürk ve yanında bulunan öbür sanıklara Murat Kartal’ın teslim ettikleri anlatıldı. İddianamede, maktul Kartal’ı sanık Yavuztürk’ün yanında bulunan öteki sanıklar ile birlikte zorla, cebir, şiddet kullanarak kendi araçlarına bindirdikleri ve Beylikdüzü’nde bulunan ‘Köşk’ tabir edilen kendilerine ilişkin yere götürdükleri belirtildi.
Kartal’dan bir daha haber alınamadığı, kendisine ilişkin olduğu bedellendirilen kan ve gibisi bulgularla bir adet ayakkabının, köşk ve etrafında yapılan araştırmalarda ele geçirildiği, cesedinin yakındaki boş toprakta bulunduğuna yer verildi.
POLİSLİK MESLEKLERİNİN SAĞLADIĞI KOLAYLIKTAN FAYDALANDILAR
İddianamede, sanıkların fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek, evvel polis memuru olan sanıklar Fazilet Öntürk ve Fatih Erkut’un polislik mesleklerinin sağladığı kolaylıktan faydalanarak, Kartal’a ilişkin telefon, adres, fotoğraf ve kimlik bilgilerini POLNET üzerinden temin ettikleri belirtildi. Sanıkların maktule ilişkin ferdî bilgileri kamu misyonunun sağladığı nüfuzu berbata kullanarak, hukuka muhalif olarak ele geçirdikleri kaydedildi. Sanıkların Murat Kartal’ı Beylikdüzü’nde bulunan sanık Yavuztürk’e ilişkin köşke götürdükleri, burada öldürdükten sonra yakınında bulunan boş arazi içerisindeki su ötürü çukura attıkları belirtilen iddianamede, sanıkların en başından beri kasıtlarının maktulü öldürmek olduğu kaydedildi.
11 KİŞİNİN DE AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET MAHPUSU İSTENDİ
Kartal’ın öldürülmesinin sanıklar tarafından tasarlandığı tespit edilen iddianamede, 11 kuşkulu hakkında ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezası istendi. İddianame sonunda eski Milletvekili Abdulsamet Turgut, Mehmet Emin Baybaşin ve Yavuz Yavuztürk’ün ortalarında bulunduğu 11 kuşkulu hakkında ‘Tasarlayarak taammüden öldürme’ hatasından ağırlaştırılmış müebbet mahpus, ‘Kişiyi hürriyetinden mahrum kılma’ hatasından da 4 yıldan 14 yıla kadar mahpus cezası talep edildi. Kuşkulu iki polis memuru Fazilet Öntürk ve Fatih Erkuş hakkında ise ayrıyeten ‘Verileri hukuka alışılmamış olarak verme yahut ele geçirme’ cürmünden 3 yıldan 6 yıla kadar mahpus cezası istendi.
Murat Kartal’ın cesedi günler süren hafriyat çalışması sonrası 4 Şubat 2022’de bulunmuştu.
