Atatürk Devlet Hastanesi’nde, 2017’de safra kesesi taşı nedeniyle ameliyat olan, 1 çocuk annesi Çiğdem Eriş, operasyon sonrası hayatını kaybetti. Eriş’in, aort damarının kesilmesi sonucu hayatını kaybettiği iddiaları üzerine eşi Gökhan Eriş, şikayette bulundu. Cumhuriyet savcılığının başlattığı soruşturma kapsamında kadının mezarı açıldı. Çiğdem Eriş’in cansız bedeni, Ankara Adlı Tıp Kurumu’na gönderilerek otopsi yapıldıktan sonra tekrar defnedildi.
‘GEREKLİ ÖZEN GÖSTERİLMEMİŞ’
Soruşturma kapsamında, Sinop 2’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Mahkemenin talebi üzerine 24 Kasım 2017 tarihli Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu’ndan gelen rapora göre, ameliyatı yapan genel cerrah uzmanı doktor M.E., kusurlu bulundu. Raporda, “Kişinin ölümü, safra kesesi ameliyatında meydana gelen büyük damar yaralanması ve gelişen komplikasyonlar sonucu meydana gelmiştir. Sinop Atatürk Devlet Hastanesi’nde Genel Cerrahi Uzmanı Dr. M.E. tarafından muayenesinin yapıldığı, gerekli tetkiklerin ve konsültasyonların yapılmış olduğu, hastalığının doğru tanısının konulduğu, alınan ameliyat kararının uygun olduğu ancak ameliyatın başlangıcında gerekli özen gösterilmeyerek damar yaralanmasına neden olunduğundan Genel Cerrahi Uzmanı Dr. M.E.’nin kusurlu olduğu, meydana gelen damar yaralanmasının zamanında tanısının konulduğu, ameliyata kalp damar cerrahisi uzmanı Dr. A.H.K. davet edilerek gerekli cerrahi tedavinin yapıldığı, ameliyat sonrası uygun takip ve tedavisinin yapıldığı cihetle ameliyata katılan kalp damar cerrahisi uzmanı Dr. A.H.K., anestezi uzmanı Dr. E.O.’a ve diğer yardımcı sağlık personeline atfı kabil kusur bulunmadığı oy birliği ile mütalaa olunur” denildi.
‘KİŞİNİN ÖLÜMÜNE ETKİ DERECESİ 3/8 ORANINDA’
Doktorun avukatının itirazı üzerine mahkeme, Adli Tıp Kurumu’ndan yeni rapor talep etti. 13 Mayıs 2020 tarihli son raporda, “Laparoskopik batın operasyonlarında trokar girişi sırasında iliak arter yaralanmasının olabileceği, bunun bir komplikasyon olduğu, ancak ameliyat sırasında tansiyonun düştüğü bildirilmesine rağmen buna yönelik zamanında araştırma yapılmayarak ameliyata devam edilmesinin, açık cerrahiye zamanında geçilmemesinin bir eksiklik olduğu, dolayısıyla Genel Cerrahi Uzmanı Dr. M.E.’in komplikasyon yönetiminde gerekli özen göstermediğinden tıp kurallarına uygun davranmadığı, bunun bir tıbbi uygulama hatası olduğu, kişinin ölümü üzerine etki derecesinin 3/8 oranında olduğu, ancak hastaya zamanında müdahale edilse de kurtulmasının kesin olmadığı oy birliği ile mütalaa olunur” ifadelerine yer verildi.
DOKTOR VE EŞE PARA CEZASI
4 yıldır süren davada mahkeme, kararını açıkladı. Mahkemece ameliyatı yapan M.E.’ye ‘taksirle ölüme neden olma’ suçundan 15 bin 200 lira, davalı Gökhan Eriş’e ise ‘kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret’ suçundan 20 bin lira para cezası verildi.
‘BU İŞİN PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIM’
4 yıldır hukuk mücadelesi verdiğini anlatan Gökhan Eriş, “Safra kesesi ameliyatında eşimi kaybettim. Ameliyatı yapan doktor M.E., kalbe giden damarı kesmiş. Bununla alakalı 4 yıldır süren bir hukuk mücadelem vardı ama bugün bu mücadeleyi kaybettim. Adalete sığındım, o şahsın cezalandırılmasını istedim ama bugün çok komik bir durumla karşılaştım. Kendisine 15 bin TL para cezası kesildi. Doktorla ameliyat esnasında yaşamış olduğum bir diyalog vardı, sinirle kendisine bazı sözler söyledim. Ben de hakaret ve tehdit suçlarıyla yargılandım. Ben bir can toprağa verdim, mahkeme bana bir de 20 bin lira para cezası verildi. Benim 7 yaşında bir çocuğum var ve kendisinin okul masrafları var. Ben çalışacağım, devletime olan bu parayı da ödeyeceğim. Aynı zamanda çocuğuma da bakacağım ama bu işin peşini hiçbir şekilde bırakmayacağım. Bu işi en yukarıdaki adli mercilere kadar taşıyacağım çünkü benim içim yanıyor. Verilen cezanın benim için bir hükmü yok, doktora ödül verildiğini düşüyorum” dedi.