Derleyen: Can Şişman / Milliyet.com.tr – Yıllarca sevgili olduktan sonra dünya evine girmişler, kendilerine yeni bir gelecek kurmak için ülke bile değiştirmişlerdi. Avrupa’nın doğusundan batısına gittikleri bu yolculuk onlara yalnızca yeni ve parlak bir yaşamın kapısını aralamamış, aynı zamanda yuvalarına bir kişiyi daha eklemişti. Ailenin üçüncü üyesi olan minik çocuk birinci yaşını doldurduğunda ise yıllarca süren birlikteliklerini noktalamaya karar vermişlerdi. Minik Julius birinci yaşını doldurduğunda yollarını ayıran çift resmi olarak boşanmış, yalnızca Julius için bir araya gelmeye karar vermişlerdi. Ancak bu evlilik taraflardan biri için aslında pek de bitmiş gözükmüyordu.
SONUN BAŞLANGICI OLACAKTI
Polonya’nın kuzeyindeki Gdansk şehrinde yaşayan Lukasz Czapla ve Patrycja Szczesniak, birbirlerini gördükleri ilk anda evleneceklerini anlamışlardı. Tutkulu bir aşka yelken açan ikili henüz daha 20’li yaşlarının ortalarındaydı. Polonya’da kalmak istemeyen ikilinin en büyük hayali Avrupa’nın batısına taşınıp kendilerine yeni bir gelecek inşa etmekti. Avrupa’nın batısı onların gözünde daha yüksek bir hayat standartı anlamına geliyordu.
Kısa zaman içinde birbirlerinin en yakın dostu olan, tüm zorluklara birlikte göğüs geren ikili önce evlendi, sonra Birleşik Krallık’a bağlı İskoçya’nın başkenti Edinburgh’e taşındı. Her şey planladıkları gibi ilerliyordu. Lukasz Czapla da Patrycja Szczesniak da gündüzleri çeşitli işlerde çalışıp eve para getiriyor, diğer yandan da bir çocuk sahibi olma hayalleri kuruyordu. 2017 yılında doktorlar müjdeli haberi Szczesniak’a verdi. Sonunda hamile kalmıştı. İkili artık yuvalarına eklenecek üçüncü kişi için geri sayıma başlamıştı. Ancak doğacak olan bu çocuk aslında aile için sonun başlangıcı olacaktı.
‘SENDEN BOŞANACAĞIM’ DEDİ
2018 yılında doğan minik bebeklerine Julius adını verdiler. Julius Czapla, sıcakkanlı ve güleryüzlü halleriyle yaşadıkları çevredeki herkesin dikkatini çekiyordu. Yürüyüşe çıktıklarında Julius’un pozitifliğine kayıtsız kalamayan Edinburgh’lüler minik bebekle fotoğraf dahi çektiriyor, Czapla ailesiyle ayaküstü sohbet ediyordu. Fakat bu mutlu ve huzurlu günler kısa zaman içinde geçmişte kalacaktı. Czapla ailesi bir yandan hayata tutunmaya çalışıp diğer yandan dünyaya bir bebek getirmeyi başarmıştı belki ama ikili arasındaki ilişki günden güne daha da sıkıntılı bir hale bürünüyordu.
Lukasz Czapla ve Patrycja Szczesniak sık sık kavga etmeye başlamıştı. Kavgalarının temelinde Lukasz Czapla’nın kıskançlıkları vardı. Eşinin her hareketini kıskanan Lukasz Czapla, fevri halleri yüzünden Patrycja Szczesniak’a hayatı zindan etmişti. Oğlu henüz bir yaşına gelen Szczesniak sonunda kararını verdi. Czapla’ya bir akşam “Senden boşanacağım” diyen kadın mahkemeye başvurdu. Çift, çok geçmeden bir yıl sonra resmi olarak boşandı. Patrycja Szczesniak boşanmış bir kadın olarak minik oğluyla hayatına yeni bir yol çizmeye karar vermişti. Fakat işler hiç de planladığı gibi gitmeyecekti.
‘ESKİ EŞİNİN ARTIK YENİ BİR ERKEK ARKADAŞI VAR’
Oğluyla birlikte yaşayan Patrycja Szczesniak, Julius’un babasız büyümesini istemiyordu. Oğlunun babasıyla görüşmesini isteyen ve Lukasz Czapla’nın ziyaretlerine hiçbir zaman engel olmayan Szczesniak, ayakları üzerinde durmak istiyordu. Daha önce çalıştığı iş yerinden ayrılıp daha çok para kazanabildiği başka bir işe başlayan Szczesniak’ın hayatındaki tek değişiklik iş yeriyle ilgili değildi. Boşandıktan sonra bir süre sadece oğluyla yaşayan Szczesniak’ın hayatına yeni bir adam girmişti. Karşısına çıkan adamla sevgili olan bekar anne Szczesniak yaşadığı kötü günleri unutmak istiyordu. Fakat hesap edemediği önemli bir ayrıntı vardı.
Oğlunun babası Lukasz Czapla için işler giderek daha da kötüye gidiyoru. Depresyona giren ve antidepresan kullanmaya başlayan Czapla, ne oğlunu haftada bir gün görmek istiyor ne de yıllarca sevgili olup Polonya’dan İskoçya’ya yaptıkları zorlu hayat mücadelesinde kendine eşlik eden eski eşini unutmak istiyordu. İkilinin ortak dostları Czapla’nın psikolojisinin günden güne kötüye gittiğini fark etmişti. Czapla’nın kendini toparlaması ve kendi yoluna bakması için çeşitli tavsiyelerde bulunan dostları bir gün ölümcül bir hata yapacaklardı. Eski eşini unutamayan Czapla’ya şunu söyleyeceklerdi: “Eski eşinin artık yeni bir erkek arkadaşı var.“
ATEŞ ETTİ, ŞİŞLEDİ, YASTIKLA BOĞDU
Eski eşi Szczesniak’ın yeni bir ilişki içinde olduğunu öğrenen Lukasz Czapla önce çevresindeki herkesle iletişimini kopardı, sonrasında ise kendini alkole verdi. Günlerce, gecelerce yalnızca içiyor, oğlunu görmek için bile Szczesniak’ın yaşadığı eve gitmiyordu. Takvimler 2020’nin Kasım ayını gösterdiğinde kararını veren Czapla, günler sonra oğluyla vakit geçirmek için Szcesniak’ın kapısını çaldı. Oğlunu alıp Edinburgh’ün kuzeyindeki Muirhouse’taki bir adrese giden Czapla eve oğluyla birlikte girdi. Henüz iki yaşındaki minik Julius başına geleceklerin farkında değildi. Evin içinde koşturmaya başlayan oğlunun karşısına dikilen Czapla bir anda cebindeki tabancayı çıkardı, Julius’un kafasına doğru ateş etmeye başladı.
Kanlar içinde yere yığılan Julius’un ölmediğini fark eden Czapla daha sonra mutfağa gitti ve şiş benzeri bir aletle oğluna saldırdı. Ancak hepsi bunlarla da sınırlı değildi. Yatak odasına giden Czapla yatağın üstündeki yastığı kaptığı gibi oğlunun yanına gitti. Acılar içinde yerde yatan ve hayatta kalma savaşı veren Julius’u yastıkla boğmaya çalışan Czapla oğlunun nefes almadığına emin olana kadar yastığı minik çocuğun kafasından çekmedi. Öz oğluna büyük acılar çektirerek öldüren cani adam daha sonra kendi canına kıymaya çalıştı. Ancak başaramadı. Planının ilk adımını başarmış, oğlunu hayattan kopartmıştı. Ancak kendi hayatına son verememiş, planı başarısızlıkla sonuçlanmıştı. Oğlunu vahşice öldürme sebebini ise uzun bir süre kimse çözemeyecekti.
‘ONUNLA SON NEFESİME KADAR SAVAŞACAĞIM’
Henüz iki yaşındaki minik oğlu eski kocası tarafından vahşice öldürülen Patrycja Szczesniak büyük bir şok içindeydi. Kısa zaman içinde tutuklanan baba suçluydu. Czapla’ya ait bir toksikoloji raporuna göre cani adam oğlunu öldürdüğünde yüksek doz alkol, antidepresan ve illegal madde almıştı. Mahkeme sürecinde anne Szczesniak’ın gözyaşlarıyla anlattıkları ise her şeyi özetler gibiydi. “Onunla ayrılmama rağmen oğlumuzla iletişim kurmasını özellikle istedim” diyen Szczesniak şunları anlatacaktı: “Julius’u görmesini asla engellemedim. Çocuklar babalarını nasıl severse oğlum da o kadar çok seviyordu. Ona her zaman güvendi. Ama sonuç ne oldu? Yeni bir ilişkiye başladığımı öğrenen babası benim acı çekmemi istedi ve oğlumuzu sırf benden intikam almak ve bana acı çektirmek için öldürdü.“
Szczesniak’ın bu sözleriyle mahkeme salonu adeta buz kesmişti. Czapla’nın eşinden intikam almak için öz oğlunu öldürdüğünü savunan annenin avukatları 41 yaşındaki cani adamın ömür boyu hapis cezası almasını talep etti. Czapla ise oğlunun acı çekmesini istemediğini, oğluyla birlikte kendi hayatına da son vermeye karar verdiğini ancak bunu başaramadığını söyledi. Haftalarca süren duruşmadan sonra mahkeme kararını açıkladı. Mahkeme, Czapla’ya ömür boyu hapis cezası verdi ancak şartlı tahliye için yeşil ışık yakıldı. Geçtiğimiz günlerde mahkumiyetine ve cezasına itiraz eden Czapla’ya olumsuz yanıt veren mahkeme, cani adamın en erken 23 yıl sonra şartlı tahliye için uygun olabileceğini açıkladı.
Kararın ardından basın mensuplarına konuşan Szczesniak’ın şu sözleri ise yürekleri dağladı: “Senin için en iyisini istedim bugüne kadar Julius. Hep çok mutlu bir çocuktun. Hep güler yüzlüydün. Böyle bir ölümü hiç hak etmedin. Keşke seni tekrar kollarıma almak için zamanı geri alabilsem canım oğlum…” Szczesniak, davanın peşini bırakmayacağını söyleyerek “Oğlumu vahşice öldüren eski kocamın hapishaneden çıkmaması için son nefesime kadar savaşacağım” dedi.