HDP eski Genel Lideri Selahattin Demirtaş, tutuklu bulunduğu Edirne Cezaevi’nde T24 için kaleme aldığı yazının başlığını ‘HDP Kılıçdaroğlu’ndan ne isteyecek’ olarak belirledi.
HDP’nin 11 unsurluk tavır dokümanını anlatan Demirtaş’ın yazısı şöyle:
“Geçmiş yılların adaletsizlikleri, hataları, yolsuzluklarıyla ilgili ne yapılacak? Toplumsal kutuplaşmanın bitmesi ve eşitsizlik sorunu nasıl ele alınacak?”
Başlıktaki soru yanlış aslında.
Benzeri bir soru, Cumhur İttifakı’nın yeni ortaklarına sorulabilir. Hakikaten her biri, birkaç milletvekilliği isteyip ittifaka katıldılar.
Oysa HDP, Millet İttifakının kesimi değil, olmak üzere bir isteği de yok.
Zaten HDP, Emek ve Özgürlük İttifakı’nın kurucu kesimi ve kendi öz gücüyle de parlamentoya girecektir. Münasebetiyle HDP’nin kimseden bakanlık, milletvekilliği talebi yoktur.
HDP, önümüzdeki devirde parlamentonun ana muhalefet partisi olmaya adaydır.
Bununla birlikte HDP’nin duymak ve emin olmak istediği şey, yeni devirde demokratik değişimin ciddiyetle, samimiyetle ele alınıp alınmayacağıdır.
İfade özgürlüğünden örgütlenme ve şov hakkına, bayan eşitliğinden etraf haklarına, kültürel haklardan demokratik siyaset hakkına kadar temel haklara nasıl yaklaşılacak? İktisattan eğitime, adaletten sıhhate kadar temel siyasetler ne olacak? Kürt sorunu TBMM’de, toplumda ve medyada özgürce konuşulup tartışılabilecek mi, barışçıl demokratik anlayışla Türkiye’nin birliği içinde tahlile nasıl bakılacak?
Geçmiş yılların adaletsizlikleri, cürümleri, yolsuzluklarıyla ilgili ne yapılacak? Toplumsal kutuplaşmanın bitmesi ve eşitsizlik sorunu nasıl ele alınacak?
Yani HDP’nin 11 unsurluk tavır evrakında tabirini bulan siyasetlere yaklaşım nasıl olacak?
Gördüğünüz üzere HDP idaresi kendisi için bir şey istemeyecek; kimseyi ayırmadan, 85 milyonun huzurunu, refahını, barışını sağlamak için hazır olduğunu belirtecek.
HDP’nin hiçbir zımnî ajandası, tek bir örtülü planı yoktur. HDP su üzere berrak, cam kadar şeffaftır.
HDP; Türkiye’nin birliğinden yanadır, demokratik Cumhuriyet’in tarafındadır, şiddetin kalıcı olarak sona ermesi için çalışır, tüm problemlerin tahlilinde müzakere ve demokratik siyaseti temel alır. Bu prensiplere hürmet duyan herkesle de görüşür, birlikte hareket eder.
HDP; yılların çaba birikimine, tecrübesine sahip, kurucu bir siyasi öznedir. Bu misyonu nedeniyle de talep eden değil inşa edendir. HDP, Türkiye Cumhuriyeti’nin sahiplerindendir, Türkiye’nin kesimidir. Bu nedenle kimseyi hiyerarşik üstü olarak kabul etmez. Tüm gücüyle, demokratik Cumhuriyet’in inşasında şahsen yer alır.
HDP; Türkiye’de demokrasinin gelişmesi, yoksulluğun bitmesi, toplumsal barışın sağlanması için TBMM’de ve toplumsal tüm alanlarda gayret eder.
Eğer Sayın Kılıçdaroğlu ile grubu tüm bu niyetlere, unsurlara hürmet duyuyor, paha veriyorsa bunu şahsen kendisinden duymak ister.
Demokratik siyasi ortamın sağlanması için bir niyet, program, ciddiyeti kararlılık görürse de takviye verir.
AKP medyasının ucuz palavralarının hepsi de HDP gerçeğine çarpıp geri döner.
HDP korkulacak değil, el ele verilecek bir partidir. HDP’den korkacaksa devleti, milleti soyanlar korksun. Halka zulüm edenler, çeteler, mafyalar korksun, HDP’den.
HDP Türkiye’nin korkusu değil, barış hasreti ve demokrasi umududur. “