79 yaşındaki yemeni ayakkabı ustası Ahmet Sağkaya, tecrübelerini gelecek nesillere aktarmak için haftanın 3 günü hiç üşenmeden, Cerrahpaşa’daki evinden kalkıp Tuzla Halk Eğitimi Merkezine geliyor. Buradaki kadın kursiyerlere büyük bir hevesle yemeni dikimi eğitimi veren Sağkaya, haftada 3 gün geliş ve dönüş yaklaşık 50’şer kilometre olmak üzere toplamda neredeyse 100 kilometrelik yolculuk yapıyor. Son 30 yıldır ayakkabıcılık konusunda araştırmalar yapmasına rağmen eskiye ait kayıt bulamadığını ifade eden Sağkaya, ustalarından öğrendiklerini kayıt altına alıp kitaplaştırdığını belirtiyor.
“Eski sanatlarımızı ihya edip, yemeniciliği yeniden revaçta yapmaya çalışıyoruz”
Yemeni ayakkabı ustalığı hakkında konuşan Sağkaya, “Ben mesleğe geldiğim zaman bu yemenicilik çok revaçtaydı. Ustalarımızdan görürdük. Ama seneler sonra bana teklif geldiği zaman, yemeni kursu açmak için, düşünmeden hemen kabul ettim. Birkaç kurs denemesinden sonra Tuzla Halk Eğitim Merkezi’nde hanımlara kursu açtık. Hanımları çok gayretli gördüm. Onun için uzak yakın demeden gelip burada hanımlarla beraber bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Eski sanatlarımızı ihya edip, yemeniciliği yeniden revaçta yapmaya çalışıyoruz” dedi.
“Cerrahpaşa’dan Tuzla’ya geliyorum”
Yemeni eğitimi vermek için yaptığı yolculuktan bahseden Sağkaya, “Ben Cerrahpaşa’dan geliyorum. Evim Cerrahpaşa’da. Aşağı yukarı 50 kilometre. Marmaray’la geliyorum buraya. Yine Marmaray’la dönüyorum. Bunu yapan kalmadı. Bu ayakkabı çok sıhhatli bir ayakkabı. Ayaklarımız da gayet rahattı eskiden. Nasır yoktu, kaşıntı yoktu, mantar yoktu. Şimdi yeni yapılan ayakkabılarda, suni köselilerden, suni malzemelerden dolayı ayaklarda çok rahatsızlık var. Onun için de bu yemeni tahmin ediyorum ileride çok daha revaçta olacak. Çünkü çok sıhhatli” diye konuştu.
“Bunu aklımıza getiren aslında Hollywood sineması”
Yemeni ayakkabıların Hollywood filmlerinde kullanıldığını ifade eden Sağkaya, “Bize bunu aklımıza getiren aslında Hollywood sineması. Tarihi filmlerinde artistlerin ayaklarına ayakkabı bulamadılar, tarihi ayakkabılar. Geldiler Maraş’tan, Gaziantep’ten, oralardaki yemenicilerden yemeni aldılar. Bizim de aklımıza geldi onlar götürünce. Ve bugün bayağı aranır oldu artık yemeni” dedi.
“Bütün ustalarımdan öğrendiklerimi hep kayıt altına aldım”
Sağkaya, “Aslında sanat hayatı boyunca son 30 senedir araştırma yapıyorum. Eskiye ait, ayakkabıcılığa ait hiçbir kayıt bulamadım. Onun için de bana öğretilenleri, bütün ustalarımdan öğrendiklerimi hep kayıt altına aldım. Hep kitaplaştırdım. Benden sonrakilere bırakmak istiyorum. Benim bütün gayem bu” şeklinde konuştu.
Tuzla Halk Eğitim Merkezi Müdürü Metin Çangır ise, “Sağ olsun öğretmenimiz Avrupa Yakasından bu işin üstadı Ahmet ustayı gönüllü olarak kurslarımıza kattı. Hocamız haftanın 3 günü Avrupa Yakası’ndan buraya gelerek yemeni yapımını bundan sonraki nesillere aktarıyor” dedi.