Düzce’de 12 Kasım 1999’da meydana gelen depremin 22. yılı dolayısıyla kente gelen Soylu, Belediye Kültür Merkezi’ndeki “AFAD Acil” mobil uygulaması tanıtım programında yaptığı konuşmada, afetlerin unutmaya gelmeyeceğini, kendini mutlaka hatırlatacağını dile getirdi.
Marmara Depremi’nden sonra 4’ten büyük şiddetteki deprem sayılarındaki artışın en büyük uyarı olduğuna dikkati çeken Soylu, “Türkiye ve çevresinde 2001 yılında 51 olan 4’ten büyük deprem sayısı, 2005’te 106’ya, 2011 yılında 174’e, 2017’de 229’a, 2020 yılında 320’ye yükselmiştir. 2021 yılı içerisinde 187 adet 4’ten büyük deprem gerçekleşmiştir ve bu hareket tek bir noktada toplanmıyor.” diye konuştu.
Bakan Soylu, Ege ve Anadolu yarımadasında açık bir deprem hareketliliği olduğunu anlatarak, bunun sadece Türkiye’ye has olmadığını, 2020 yılında dünya genelinde 9 bin 466 olan 4’ten büyük deprem sayısının bu yıl yüzde 47’lik artışla 13 bin 946’ya yükseldiğini aktardı.
Türkiye’nin, afet yönetimi konusunda altyapısı ve kapasitesini geliştirmesinin yanı sıra çok büyük zihniyet dönüşümü yaşadığına dikkati çeken Soylu, “Bugün AB ile 6 ülke 1700’ü aşkın yerli ve yabancı personelin katıldığı tatbikat gerçekleştirdik. Bizim açımızdan hem karşılıklı sürecin yönetilmesi, kapasitelerimizin karşılıklı teyit edilmesi açısından da çok önemliydi. Sahra hastanesini görünce, AFAD ekiplerinin arama kurtarma çalışmalarını, tam 44 ayrı senaryonun aynı anda işleyişini görünce kapasite ve kabiliyetimizin hangi noktada olduğunu görme şansına sahip olduk.” şeklinde konuştu.
Afet yönetiminin koordinasyonuna yönelik yeni çalışmalar
Soylu, Sağlık Bakanlığı ile yapılan ortak çalışmada 4 ayrı renkle tanımlanan bilekliklerin afetlerde kullanılması için adım attıklarını bildirerek, bu şekilde sürecin başından sonuna kadar kontrollü şekilde sürdürülebileceğine işaret etti.
Bir diğer çalışmanın ise son süreçte yaşanan orman yangınları ve sel felaketinde görüldüğü üzere binlerce aracın ortak şekilde yönetilmesi ihtiyacından çıktığına değinen Soylu, “Bugünkü tatbikatta da bunu gerçekleştirdik ve ilk adımını attık. Tüm araçların koordine edilmesini sağlayan araç takip sistemi kurduk. Tüm kurumların araçlarını hem resimleriyle hem teknik bilgileriyle hem de teknik iletişim kabiliyetiyle birbirine entegre ettik. Bu da bizim için bilişim sistemlerinin afet anında kullanılabilmesinin maksimizasyonu.” değerlendirmesinde bulundu.
Bakan Soylu, yangınlarda, sel ve deprem afetlerinde eğitimli, hiyerarşik talimatlara uyabilme kabiliyetine sahip, afette yeni bir afet oluşturmayacak birliklere ihtiyaç duyulduğunu vurgulayarak, “Bunun ilk pilot çalışmasını gerçekleştirdik. Kıyafetleriyle, eğitimleriyle, araç ve gereçleriyle inanıyorum ki, Türkiye’nin bundan sonra karşı karşıya kalacağı afetlerde, gönüllüler, kamu kurum ve kuruluşları, jandarma ve polisimiz bütün bunlarla ‘yerel birlikler’imizin de çok büyük etkisi olacaktır.” ifadesini kullandı.
STK’lerin AFAD çatısı altında sisteme entegre edilmesi
Türkiye’nin afet ülkesi olduğu için işinin bitmeyeceğini, bu nedenle 2020 yılının temasını “Afetlere Hazırlık Yılı”, 2021 yılının da “Afet Eğitim Yılı” olarak belirlendiğini aktaran Soylu, önlemin, sürekli hatırlatıcı, güncel eğitimle sağlanabileceğinin altını çizdi.
Bakan Soylu, afet yönetiminde önemli bir kapasite üreten sivil toplum kuruluşlarını AFAD çatısı altında sağlıklı şekilde sisteme entegre ettiklerini vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Bunların hepsini temel bir entegrasyon içerisinde gerçekleştiriyorlar. Son sellerde gördük. Hiçbir köyü yalnız bırakmadık, helikopterlerle iaşesinden jeneratörüne ve günlük ilacına kadar her şeyini gönderdik. Dünyanın hiçbir tarafında böyle bir afet yönetimi kapasitesi elde edebilmek mümkün değildir. Bu milletimize, ülkemize, devletimize ve güzel insanımıza ait bir haslettir.”
“Türkiye’nin her noktasına kadar iletişim kurmanın önünü açtık”
Soylu, kadına şiddet, uyuşturucuyla mücadele ve hayvan haklarıyla ilgili hayata geçirilen uygulamalarda kazanılan tecrübeyi şimdi afet yönetimine aktardıklarını dile getirerek, “İnsanları afet anında toplanma alanlarına yönlendirecek, enkaz altından iletişim sağlayabilecek, enkaz altında kalanların konumunu gösterecek ve depremle ilgili daha pek çok bilgiyi vatandaşlarımızın bulabileceği, AFAD Acil Mobil Uygulama programının çalışmalarını ve yeni nesil 112 Acil Çağrı sistemine entegrasyonu çalışmalarını Allah’a şükür tamamlamış bulunuyoruz.” dedi.
Yeni çalışmalar kapsamında, polisin ve jandarmanın telsizini birbiriyle konuşturduklarını belirten Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu şu demektir; Türkiye’nin her noktasına, en ücra noktasına kadar istediğimiz iletişimi kurabilme kabiliyetinin yolunu açtık ve bunun ilk uygulamasını Ağrı’da yaptık. Şunu söyleyeyim, bunun ilk maliyeti olarak 30 milyon dolar önerdiler. Bizim arkadaşlarımız bedavaya yaptı. Kendi insanımıza, mühendisimize, evladımıza güveniyoruz.”
Bakan Soylu, konuşmasının ardından uygulamanın tanıtımını yaptı, kursu tamamlayan Destek AFAD Gönüllüleri’ne kart verdi.