Kentte özel bir bakım evinde kalan gayrimenkul zengini Tülin Enbiyaoğlu, 19 Kasım’da ortadan kayboldu. İsviçreliler ve Türkler arasında sosyal kültürel ekonomik Bilimsel ilişkileri geliştirmek amacı ile kurulan dostluk derneği Assocıatıon Suısse- Turquıe’nin kurucuları arasında yer alan ve bir süre önce hayatını kaybeden Nezih Enbiyağoğlu’nun eşi olan Tülin Enbiyaoğlu’ndan haber alamayan Muğla’nın Bodrum ilçesinde yaşayan kızı Hanzade Altıparmak ve torunu mimar Bige Altıparmak, kayıp başvurusunda bulundu. Anneannesinin eski bakıcısı M.N.A. (62) adlı erkek tarafından kaçırıldığını ileri süren Bige Altıparmak, eski bakıcının anneannesine daha önce zorla 200 bin TL’lik senet imzalattığını bu konuda savcılığa suç duyurusunda bulunduklarını söyledi. Bodrum İlçe Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro Amirliği ekipleri Tülin Enbiyaoğlu’nu kaldığı adreste buldu. Emniyete götürülen Enbiyaoğlu sağlık kontrolü için hastaneye götürüldü.
‘TORUNUMUN UYDURMASI, HUZUREVİNE ATTILAR BENİ’
Hastanede konuşan Tülin Enbiyaoğlu, şunları söyledi:
“Öyle bir şey yok, torunumun uydurması. Paralarımı almak için beni İzmir’deki huzurevine attılar. Tımarhane gibi bir huzurevine attılar. Orada herkes Alzheimer hastası birçoğu yatalak, konuşacak kimse yok. Verdikleri yemekler benim alıştığım ve yediğim yemekler gibi değil. Daha önce torunum beni Aydın’da bir huzurevine gönderdi. Daha sonra arkadaşım M.N.A. beni almaya geldi. M.N.A. orayı öğrendi diye kızım geldi beni oradan aldı. Bodrum’a getirecek havasına girdiler, ‘acıktık’ dediler daha sonra restorana oturduk. Restorana tanımadığım 2 kişi geldi. Meğerse onlar İzmir’deki huzurevinin çalışanlarıymış. Ondan sonra ‘evimde tamir var’ dedi. ‘Oturacak yer yok, her yer muşamba kaplı’ dedi. ‘1 hafta sonra seni alacağım, arkadaşımın oteline göndereyim orada rahat edersin. Ondan sonra seni alacağım’ dedi. Beni arabaya bindirdiler daha sonra İzmir’e götürdüler. Para için yaptılar bunu. Para insana dost derler ama düşman aslında. Kaçırılmamın imkanı var mı? Yüksek duvarlar, güvenlikler var. Kapı kilitli nasıl kaçırsınlar? Ben M.N.A.’yı aradım. Telefonumu elimden aldılar ama ben bir şekilde aradım. Ona, ‘beni buradan al’ dedim. O da avukata müracaat etmiş. Daha sonra jandarma geldi. Jandarma benimle mülakat yaptı, ben de anlattım durumu. Ondan sonra jandarma ‘tamam, aklın başında’ dedi. Bana kendi rızamla çıktığıma dair yazı imzalattılar. Cuma akşam saat 19.00 gibi Bodrum’a geldim. M.N.A. ile eskiden 8 sene boyunca kaldığım yerde kaldım. 8 senedir bana M.N.A. bakıyor. Onlar neredeler?”
‘MİRASIMI BAĞIŞLAYACAĞIM’
Ailesinden şikayetçi olacağını söyleyen Tülin Enbiyaoğlu, şöyle devam etti:
“Benim İzmir Yelki Mahallesi’ndeki arsam satıldı. Arsam satılınca bunlar piyasaya çıktı. 12 senedir bu kız beni ‘bunak’ diye dava ediyor. Her seferinde ben kazanıyorum, en son dava geçen sene bitti. Bunak olmadığım anlaşıldı. Torunumu ve kızımı dava edeceğim. Bu sefer sıra bende, bu yapılan kepazeliklerin hesabını soracağım. Hiç ulaşamadım, görüşmedim. Görürsem suratlarına tüküreceğim. Mirasımı Darüşşafaka’ya veririm, Türkan Saylan Vakfı’na veririm. Yırtarım, yerim, fakire fukaraya dağıtırım. Kimseyi alakadar eden bir mevzu değil. Aklım başımda çok şükür. Aklım başımda olduğu sürece kimseye ne hesap vermeye mecburum ne de hürriyetimden vazgeçmeye mecburum. Ailemle irtibata geçmeyeceğim, istemiyorum. Daha önce 3 sene önce 2 huzurevi değiştirdim. Tanımadığı huzurevi kalmadı. Hürriyetim, elimden alındı. Her seferinde kimliğim ve telefonum elimden alınıyor. Bunlara verdiğim vekaleti iptal edemiyorum, para yok, bir kuruşum yok. Paraları bunlar çekiyorlar.”