Adana’nın merkez Yüreğir ilçesinde yaşayan 5 aylık hamile ev kadını Melek Sert, 27 Aralık’ta sancı ve kanama şikayetiyle Yüreğir Devlet Hastanesi’ne başvurdu. Bir süre tedavi olan Melek Sert, 30 Aralık’ta taburcu oldu. 31 Aralık’ta yeniden rahatsızlanarak Seyhan Devlet Hastanesi’ne bağlı Marsa Ek Hizmet Binasına kaldırılan Melek Sert’in durumu, 2 Ocak günü saat 12.40’ta ağırlaştı. Düşük yaptığı söylenen Melek Sert’in karnındaki 5 aylık bebek, normal doğum yoluyla alındı. 2 çocuk annesi Melek ve Hasan Sert çifti, bebeklerinin öldüğü haberiyle yıkıldı. 5 aylık erkek bebek, ölüm raporu düzenlenip kefenlendikten sonra çifte teslim edildi.
TOPRAĞA VERİLECEĞİ MEZARLIĞA GİDERKEN AĞLADI
Bebeğinin cenazesini, mezarını kazdırdıkları Herekli Mahallesi Mezarlığı’na otomobille götüren Hasan Sert, yoldayken ağlama sesi duydu. Kefeni açtığında, bebeğinin kalbinin attığını görüp, ağladığını duyan Sert, ambulans çağırdı. Yaşadığı belirlenen bebek, Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürülerek yoğun bakım servisinde tedaviye alındı. Sert ailesi, olayda ihmal varsa araştırılması için savcılığa giderek, ölüm raporu düzenleyen hastane hakkında şikayetçi oldu.
‘BÖYLE BİR DURUMU DÜŞMANIM BİLE YAŞAMASIN’
Bebeğin yoğun bakım servisindeki kuvözde yaşam mücadelesi 4’üncü gününde sürüyor. Baba Hasan Sert, olayda ihmali olanların cezalandırılması adına başlatılan soruşturma için yetkililere teşekkür etti. Hastanedeki bebeğinden iyi bir haber beklediğini dile getiren Hasan Sert, “Hala inanamıyorum. Çocuğun ağlaması, torbayı ve kefeni açmam, bebeği oradan çıkarmam, anlatılmaz bir şey. Normal sağlıklı bir bebeği koysanız bile o torbada yaşaması imkansız. Bebeğimin tedavi gördüğü Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ndeki tüm personele çok teşekkür ederim. Böyle bir durumu düşmanım bile yaşamasın” dedi.
‘HALA ŞOKTAYIM’
Anne Melek Sert ise hala psikolojisinin bozuk olduğunu söyledi. Bebeklerinin yaşaması halinde ‘Savaş’ ismini vereceklerini kaydeden Melek Sert, “Bebeğimiz 400 gramın altında olduğu için doğum belgesi alamadık ancak yaşaması halinde belgesini alıp ve kimliğini çıkartacağız. Hala şoktayım. Geceleri uyuyamıyorum, çocuğumu düşünüyorum. Düşünmem gereken 2 evladım daha var ama beynim, aklım hala bebeğimde. Sadece ilk doğumunda gördüm, hastanede hiç görmedim. İlk başta ‘İbrahim’ ismini vermeyi düşünüyorduk ancak ölümle savaştığı için eşim ‘Savaş’ ismini düşündü. O çocuk savaşıyor. Hastanede öldüğünü söylediler, eşim yarım saat sonra arayıp yaşadığını söyleyince şok oldum. Hastaneden kendi isteğimle, imza atarak çıktım. Kalamadım. Hiçbir anne o acıyı tatmasın, çok zor” diye konuştu.
Öte yandan Adana Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından olayda ihmali olanlarla ilgili başlatılan soruşturmanın devam ettiği bildirildi.