Halk TV ekranlarında yayınlanan Açıkça programında 15 Temmuz darbe teşebbüsünün yıl dönümünde o gün yaşananlar ve bilinmeyenler masaya yatırıldı. Programın konuklarından gazeteci Müyesser Yıldız MİT, Genel Kurmay ve Akıncı Üssü ortasında yaşanan trafiği ve gözden kaçan ayrıntıları paylaştı.
O gün yaşanan trafikte bir çok anormallik olduğunu işaret eden Yıldız, “Örneğin derdest edileceği söylenen Hakan Fidan Genelkurmay’a iki defa gidiyor ve ayrılıyor. En kolayından Hulusi Akar’ın buyruk subayı Levent Türkkan orada neden bırakıyorlar. Bu kadar anormalliğin üzerine Hakan Fidan MİT’e dönüyor ve Diyanet İşleri Lideri’yle yemek yiyor. Bu türlü bir gecede gidip yemek yemek… yani belimiyorum.”
O güne ilişkin kıymetli noktanın Hulusi Akar ve Hakan Fidan’ın hala sözünün alınmayışı olduğunu tabir eden Yıldız kelamlarını şöyle sürdürdü: “Meclis komitesine gelmediler. Muhtemelen müsaade verilmedi. O dönemki savcılar hem Fidan’ın hem de Akar’ın sözünü almak istediler. Yalnızca savcılar da değil Saray’ın da bir kısmı o tabirlerin alınmasını istedi. Çok önemli savlar var. Mahkeme sürecinde de tabir vermeye gelmediler. Pekala bunu nasıl aydınlatacağız. En batinden vazifesi ihmal yok mu burada. Sayın Erdoğan’a sordular ‘dere geçilirken at değiştirilir mi’ dedi. 6 sene oldu dere şimdi geçilmedi mi?”
Hem Genelkurmay davasında hem de Akıncı davasında yargılanan sanıkların Hulusi Akar hakkında çok önemli sözleri olduğunu aktaran Yıldız, “Biz Türk milleti olarak şimdi 15 Temmuz gününün ham manzaralarını görüntülerini görmedik. Yani yalnızca aşikâr imgeler mahkemelere gönderildi. Devletin elinde bu imajlar var. Yani bilmesi gerekenler bunları biliyor. Hatırlayın periyodun Hava Kuvvetleri Kumandanı Abidin Ünal da itiraf etti. Abdül Kadir Selvi’ye yaptığı açıklamada ‘Akıncı’da neden yalnızca benim imgelerim yayınlanıyor öteki imgeler yayınlanmıyor’ dedi. Genelkurmay’ın her yerinde kameralar var. Biz yalnızca Hulusi Akar’ın merdivenlerden indirilişini görüyoruz. Yanında Mehmet Dişli, önünde Fırat Alakuş ve özel kuvvetler, geriden müdafaa subayı Abdullah geliyor. Genelkurmay lideri derdest edilmiş güya dönüyor ‘Abdullah şapkamı getir’ diyor Abdullah da koşa koşa şapkasının getiriyor. o Abdullah müebbet mahpus cezasına çarptırıldı. Bir enteresan manzara daha var. Dişli ve Akar helikoptere hakikat ilerliyor. Mehmet Dişli dalgın biraz helikopterin pervanesi çalışıyor Hulusu Akar kendisini derdest eden Dişli’yi başını eğerek pervaneden koruyor. Madem darbeci bırak çarpsın pervane” diye konuştu.