Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları;
Türk ekonomisi sanayisi ve eğitim sistemi açısından çığır açan bir projeyi daha hayata geçiriyoruz. OSB’lerimiz eğitim alanında sorumluluk üstleniyor. Teori ile pratiği başarı ile buluşturan bu projenin ülkemiz, öğrenci, öğretmenlerimiz ve iş dünyamız için hayırlı olmasını diliyorum.
Dünyada hak ettiğimiz konuma gelmenin gayretindeyiz. Cumhuriyetimizin başlattığı kalkınma adımları belli çevrelerin sabotajıyla engellendi. Sanayileşmenin hız kazandığı bir dönemde kendi meselelerimizle uğraşmaktan önümüze gelen meseleleri değerlendiremedik.
Her 10 yılda bir tekrarlanan darbeler nedeniyle Türkiye çok ağır yaralar aldı. Merhum Özal’ın açılım seferberliği ise tam ritmini bulacakken koalisyonların seferber olduğu siyasi istikrarsızlıklar sebebiyle yarım kaldı. Ülkemizin saniyelime konusunda geri bırakılması kötü niyetli bir senaryodur.
28 Şubat müdahalesi, 2001 krizinin toplum hayatımızda ve ekonomideki faturaları ise uzun yıllar ödemeye devam ediyoruz. Ülkemizin her alanda olduğu gibi sanayileşme noktasında geri bırakılması kötü niyetli senaryonun eseridir. Anadolu’nun dört bir yanında kendisi ürün geliştirmek üretmek isteyenlere yönelik sergilenen nobranlığa karşı ülkemizi ithal ürün cenneti haline dönüştürenlere verilen sınırsız destek asıl niyeti ortaya koymaktadır.
Ülkemiz 1950’lerdeki 1970’lerdeki 1990’lardaki büyük dönüşümleri hep kaçırdı. Kalkınma yarışına girdiğimiz ülkeler hızla gelişirken biz siyasi ekonomik geri kalmışlığa mahkum kaldık.
Bu sürecin bir tarafında eğitim-öğretim de vardı. Eğitim-öğretimde ayağı bu topraklara basan özgürlükçü sistem yerine formatlayan dayatmacı evlatlarımızı belli kalıplara hapseden modeller tercih edildi. Köy enstitüsü gibi denemeler ideoloji yükleme aracı haline getirilerek hüsranla sonuçlandı.
İmam Hatip Okulları tehdit olarak değerlendirildi. Endüstri meslek ve teknik liseler ise umursamayanlar tarafından ağır darbelere maruz bırakıldı. Darbe ve vesayet dönemlerinde anti demokratik müdahalelerle eğitim sistemimiz çıkmaza sürüklendi. Evlatlarımıza ideallerinin peşinden gidebilecekleri imkanlar sunulmadı.
28 Şubat zihniyetinin hançer gibi eğitim sistemimize sapladığı katsayıyı bugün bile hissediyoruz. Ülkemizin tepesinde kara bulutlar dolaşıyor. İnsanlarımızın umutları zayıflıyor.
Ülkemizin içindeki şartları ne olursa olsun eğitimi göz ardı etmeyeceğiz. 2002’de eğitime bütçeden 7,5 milyar lira ayrılmışken, 2022’de yüksek öğretim dahil 274 milyar 384 milyon liraya çıktı. Derslik sayımızı 606 bin seviyesine taşıdık. Okullarımızın öğretmen eksiğini giderdik. İnşallah bu ay sonunda 15 bin öğretmen atamasını daha yapıyoruz.
Temel eğitimde kız ve erkek çocuklarımız eşit oranda eğitime ulaşmış durumda. Bazı çevrelerin rahatsızlık duyduğunu biliyoruz. İkna odalarını yaşatanların tekrar tehdit diline sarıldığını görüyoruz. Dikta hevesleri depreşenlere şunu söylemek istiyoruz: 15 Temmuz’da şahit olduklarınız milletimiz hak ve özgürlükler konusunda kararını açıkça göstermiştir.
Türkiye’yi 28 Şubat karanlığına geri döndürmeye kimsenin gücü yetmeyecek. Tek parti faşizminin geride bıraktığı acı hatıraları kimse milletimize tekrar yaşatamaz. Kız çocuklarımızla yeni duvarların örülmesine izin vermeyiz. Kaliteli eğitim aydınlık yarınlarımızın teminatıdır.
Ülkemiz ekonomisinin güçlenmesi için mesleki eğitime önem veriyoruz. Geçmişin hatalarını telafi etmek zaman alır. Mesleki ve teknik alandaki tecrübemizi uluslararası taşımak için yeni adım atıyoruz. Uluslararası mesleki ve teknik liselerle gönül coğrafyamızdan gelecek gençlere mesleki eğitim imkanı sağlayacağız.
Döner sermaye gelirlerinden alınan yüzde 15’lik Hazine kesintisini yüzde 1’e düşürdük. Meslek liselerimizin üretim kapasitelerini arttırarak eğitim almalarının önünü açıyoruz. Salgın sürecine rağmen gelirlerimiz arttı. Öğrencilerimizin okurken Asgari Ücret kadar gelir elde etmelerini de sağlayacağız.
Genç işsizlik için mesleki eğitim merkezlerimiz adımımız. 3 ay önce bu salonda bazı düzenlemeler yapacağımızı belirtmiştik. Mesleki eğitim merkezlerindeki çırak öğrencilere asgari ücretin yüzde 30’u yani 1276 lira ücret ödenmesini sağlayan kanun değişikliği tamamlandı. 12. sınıf öğrencilerine ise asgari ücretin yarısı kadar 2126 lira ödeme yapılacak.
Bu ücretlerin tamamı devlet katkısı olarak karşılanacak. Öğrencilerimizin iş kazaları ve meslek kazalarına karşı sigortasını yapacağız. Talepte ciddi artış yaşandı. Yıl sonuna kadar 1 milyon genci mesleki eğitim merkezlerine dahil etmeyi planlıyoruz.
Özel sektörün destek vermediği mesleki ve teknik eğitim başarıya ulaşamaz. OSB’de yer alan tüm sektörlerimiz eğitim süreçlerine dahil olacak. Genç işsizlik oranının düşmesinde önemli rol oynayacak. Bu önemli projenin hayırlı olmasını diliyorum.
Artık şu gerçeği göreceğiz; Organize sanayi bölgelerinin içinde okullar… Dolayısıyla stajlarını her yönüyle okulundan hemen organize sanayi bölgesindeki işine giderek gerçekleştiren siz gençler… Bunu Çin, Japonya başarıyor… Biz neden başarmayalım? Aynısını biz de yapacağız.