‘Uçan Türk’ Arda, örnek oldu

Güney Kore’de yapılan 2018 Kış Olimpiyat Oyunları’nda kayakla atlama branşında kota alan ilk Türk sporcu olan Fatih Arda İpcioğlu, bunun kolay bir şey olmadığını söyledi. Yeni bir branş olduğu için önlerinde örnek alabilecek kimsenin bulunmadığını ifade eden İpcioğlu, iyi bir sonuç alamadığı için elemeyi geçemediğini söyledi. Sezon başlangıcında antrenörü Nejc Frank ile planlarının olimpiyata kota almak olduğunu ifade eden İpcioğlu, şöyle konuştu:

“Ama bu bize çok uzak bir hedefti çünkü hem hastalığın baş göstermesi hem de antrenmanım yetersizdi. Bütün dünyada böyleydi ama bizim için biraz daha zorluydu. 2018’de ilk defa gittiğim olimpiyatlarda tecrübe edindim. Çünkü hangi yarışmalara hangi stratejik planda sezona hazırlanacağımı biliyordum. Antrenörümle gideceğimiz yarışmaları planladık ve devam ettik. İlk önce Continental Cup yarışmalarına girdik, yani Kıtalar Arası kupa yarışmalarına. Bu yarışmalar dünya kupası yarışmalarının bir alt kademesiydi. Burada puan almaya başladım yavaş yavaş, ilk yarışmamda 27’ncilik daha sonra 13’üncülük ve son olarak da 6’ncı olarak puan aldım. Ondan sonra da yönümüzü ilk önce Summer Grand Prix yarışmasına yani yazın yapılacak olan dünya kupası yarışmasına ve daha sonra da zaten sezon sonu ve kış planına geçecektik. Summer Grand Prix yarışmasını da şöyle söyleyeyim aslında biz oraya nerede olduğumuzu görmeye gittik. Çünkü en iyiler orada yarışıyordu ve orada da puan almayı başardım. Daha sonra da kış planımızı tamamen dünya kupası yarışmalarına yönlendirdik. Rusya’da ilk yarışmaya katıldım ve elemeleri geçmeyi başardım. Finale kaldım. Bu da tarihimizde bir ilkti tabii ki finalde yarışmam. Daha sonra birkaç tane daha dünya kupası yarışmasında da finale kaldım. Dört tepe yarışmalarına katılmaya karar verdik. Tamamını 2017’de ben zaten katılmıştım bu yarışmalara iki tanesine ama bu sefer hepsine katılmaya karar verdik” diye konuştu.

BÜYÜK BİR YANKI UYANDIRDI

Dört tepe yarışmalarının ilk ayağı olan Oberdorf’ta elemeleri geçerek finale kaldığını ve finalde de ilk 30’a girerek kışın yapılan yarışmalarda ilk dünya kupası puanını kazandığını belirten İpcioğlu, şöyle konuştu: 

“Çünkü emeklerimizin karşılığını alabilmek için gerçekten çok zor şartlar altında antrenman yaptık. Çalışmalarımızı sürdürdük. Bahsettiğim gibi bu büyük bir yankı uyandırdı. Hem uluslararası medyada hem bizim açımızdan kayakla atlama Türkiye açısından tarih yazdık. Çünkü bu çok önemli bir başarıydı bizim için. İlk defa ilk 30’a kalıp dünyanın en iyileri olimpiyat şampiyonları ile beraber boy gösterdik orada. Şu anda da kendi kotamla olimpiyatlara tekrar gidiyorum. İlk defa 2018’de olimpiyata gitmeye hak kazanmıştım. Şu anda 2022’de ikinci defa kendi kotamla katılıyorum. 2018’de elde ettiğim tecrübe ile beraber daha emin adımlarla olimpiyatlara katılarak ülkemi temsil edeceğim. Bu sporda yaklaşık 14’üncü yılım olacak. Bu spora 2009 yılında başladım. Ama o zamanlar Erzurum’da tesislerimiz yoktu. Yapıldıktan sonra göçük nedeniyle birkaç yıl kullanamadık. Şu an benim antrenman atlayışım yaklaşık 500. Rakiplerimin ise antrenman atlayışları 1000-1500 arası.”

ÖRNEK OLDUM

Türkiye’de fazla bilinmeyen kayakla atlamada örnek olduğunu ve kendisinin aldığı bu başarılı sonuçlardan sonra bu sporu gençlerin büyük ilgi gösterdiğini belirten İpcioğlu, şöyle devam etti:

“Kayakla atlamada çok büyük bir ilgi uyandırdık. Bana gelen mesajlar, küçük arkadaşlarımızın videoları, benim yaptığım hareketleri yapmaya çalışıyorlar. Televizyonda beni destekleyen insanlar, kayakla atlamayı bir şekilde biliyor. Çünkü önceden televizyonlar bu yarışları veriyordu. Ben de küçükken hatırlıyorum bu sporu ve şu anda da Türk bayrağını o yarışmada televizyonda gördükleri zaman büyük gurur duyuyorlar. Bu beni de mutlu ediyor ve bana motivasyon veren tek şey diyebilirim. Diliyorum ki bizden sonraki daha doğrusu benden sonraki nesillere örnek olmayı başarmışımdır. Çünkü ben başladığımda böyle bir örnek yoktu benim karşımda, çünkü biz bu yolu açıyorduk, biz bu sporun ilkleriydik. Bu çok büyük bir avantaj da sağladı, dezavantaj da. Ama şu anda artık bir örnekleri var. Ben belli bir yere kadar getirebilirim bu sporu ama ben de insanım, bir yerde bende maalesef bu sporu bırakmak zorunda kalacağım. Tabii ki bizden sonraki nesil umut ediyorum benden daha iyi başarılara, bizden daha iyi bir şekilde ülkemizi temsil etmeye çabalayacaktır. Hedefim 2018’den sonraki 2026 Erzurum olimpiyat adaylığıydı. Eğer 2026 olimpiyatlarını alsaydık Erzurum’da kariyerimi orada noktalamak istiyordum. Şu anda kariyer olarak, performans olarak çok iyi bir konumdayım. Ama bu mart ayından sonra biraz kariyerime yön vermek zorundayım. Çünkü evet artık çok iyi bir durumdayız. Ama biraz daha sistematik, biraz daha destekle daha iyi şekilde, daha iyi yerlere taşıyabiliriz bu sporu. Çünkü biz dünyaya gösterdik bunu, biz de bu sporda varız dedik. Ama biz dünyanın en iyileriyle şu anda aynı şartlar altında antrenman yapamıyoruz ve aynı şartlar altında değiliz. Bunun birkaç nedeni var. Mart ayında, sezon sonundan sonra antrenörüm ile beraber bir plan yapıp gözümüzü artık podyuma madalyalara dikeceğiz.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir