Yolda yürüyorsunuz, kenarda bir kalabalık var, hasta mı var yoksa kavga mı diye endişeleniyorsunuz fakat bir bakıyorsunuz ki çok sayıda insan çalışan vinci izlemek için toplanmış. Türkiye’de bu sahneyi yaşamayan yoktur herhalde. 47 yaşındaki Zübeyde Pamuk hem vinç izlemeyi hem de büyük arabalar kullanmayı seven biri. 7 sene önce vinç operatörlüğü eğitimi alarak Türkiye’nin ilk kadın Vinç Operatörü oldu. İşte ‘süper babaanne’nin hikâyesi:
“Ben Mersinliyim, ilkokulu da burada okudum. Genç yaşımda evlenmeye karar verip Adana’ya gelin gittim. 6 sene boyunca ev hanımıydım. Bu sırada çocuklarım dünyaya geldi. Boşandıktan sonra Mersin’e geri geldim ve hızlı bir şekilde iş hayatına atıldım. Hemen hemen yapmadığım meslek kalmamıştır. Sekreterlik, tezgâhtarlık, sigortacılık gibi çok sayıda meslek yaptım. Hem çalışmayı çok seviyordum hem de çocuklarıma bakmam gerekiyordu. Yıllar geçtikçe kendime daha kalıcı ve sevdiğim bir meslek bulma arayışına girdim.
‘GENÇ VE PREZENTABL’ ŞARTLI İŞ İLANLARI
Çünkü tüm gazete ilanlarında “Prezentabl, 20-30 yaş arası” gibi ilanlar görüyordum. Bir süre sonra hali hazırda yaptığım meslekleri yapamayacağımı düşündüm. Ben çalışana kıymet veren bir iş olsun istiyordum. Bu arada ben boş zamanlarımda kurslara gitmeyi çok severim. Almanca, İngilizce, gitar gibi pek çok şey öğrenirim. Orada iş makineleri ile ilgili bir kurs ilanı gördüm. Kaydoldum ve ilk vinç belgemi aldım. Arkasından gerekli olan diğer kurslara gittim ve diğer belgeleri topladım. Zaten arabalara, kamyon ve TIR’lara çok meraklıydım. Vinç benim için başka bir aşka dönüştü.”
YAPAMAZ DİYE DALGA GEÇTİLER
Kursta 30 erkeğin yanında tek kadın olarak tüm eğitimlerini tamamlayan Pamuk o günleri, “Oradaki erkekler bana tuhaf tuhaf bakıyordu. ‘Acaba bu ehliyeti ne yapacak, zaten kimse işe almaz’ diyorlardı” sözleriyle anlatıyor. İlk iş arayışında kurstaki erkeklerin düşünceleri haklı çıkmış. Pamuk Türkiye’nin dört bir yanında iş başvurularında bulunuyor ancak hepsinden ret yanıtı alıyor. Üstüne üslük “Kadın bu işi yapamaz” diye dalga geçen şirketler oluyor.
BAŞVURUDA BEŞ ERKEĞİ ELEDİ
“İş bulabilsem Türkiye’nin dört bir yanına gitmeye hazırdım” diyen Pamuk tam umutsuzluğa kapılmışken vinç kursu organize eden bir arkadaşından mesaj alıyor. “Mersin Limanında yeni bir şirket açılıyor. İsteyen arkadaşlar müracaat edebilir” yazan mesajın ardından Pamuk hemen belgelerini hazırlayarak başvurusunu tamamlıyor:
“Şirkette beni iş görüşmesine çağırdılar. Altı kişiydik beşi erkek biri ben. Diğer beşini işe almadılar beni aldılar. Çok şaşırdım. Çok da mutlu oldum. Ama niye erkekler değil de beni aldınız diye de sordum açıkçası. Meğer şirketin de acaba vinç için bir kadın çalışanımız olsa nasıl olur gibi bir düşüncesi varmış. Beni denemek istemişler. Zaten benden sonra kadın vinç operatörleri yetişmeye başladı.”
SIRADAKİ HEDEFİM KAPTANLIK
Benim hayallerim hiç bitmez. Şimdiki hedefim romörkör kaptanı olmak. Başka vinçlerin kullanım belgelerini almak istiyorum. Denizcilik ve vinç konusunda kendime katabildiğim kadar şey katmak istiyorum.
VİNÇ HATA KALDIRMAZ
Peki vinç operatörü bir vardiya boyunca ne yapar, bu işin incelikleri nelerdir?” diye soruyorum Zübeyde Pamuk’a. Şöyle yanıtlıyor: “Biz iş arkadaşlarımızla ekip halinde çalışıyoruz. Vinç operatörlüğünde hata yapma lüksünüz yok. İlk öncelik insana zarar vermemek, sonra da taşıdığımız ürüne zarar vermemek çok önemli. Bu bazen bir tarım ürünü oluyor bazen paketli kargolar oluyor. Hepsine aynı hassasiyetle yaklaşıyoruz. Bu ürünleri kamyondan gemilere taşıyoruz ya da tam tersi. Telsizle konuşarak iletişim halindeyiz. Limancı dili denen bir şey var ona alışıyorsunuz. Ardından büyük bir titizlikle taşıyorsunuz. Kafam dalgındı başka bir şey düşünüyordum; bunlar vinç operatörlüğünde sığınabileceğiniz bahaneler değil, tam konsantrasyon istiyor. Çok şükür 8 yıldır hiçbir kırdığım döktüğüm bir şey olmadı. Tek hatada yüzbinlerce lira zarara sebep olabilirsin. Bu ürüne olabilir, kendi aracına olabilir ya da gemiye olabilir. Ama çok şükür sıfır hata ilerliyorum.
İLK GÜNLERDE ÇOK ZORLANDIM
İlk iki üç gün çok zorlandım, başıma ağrılar girdi ama sonra fiziki koşullara alıştım. Yüksek bir yere tırmanıyorsunuz, gürültü var alışmak biraz zaman alıyor ama bir alıştığınız zaman bırakamıyorsunuz. Staj süresince ustalar bir an önce kalksa da ben kullansam diye gözlerinin içine bakıyordum. Daha sonra vardiyalı bir şekilde çalışmaya başladım. 8 senedir de büyük bir mutlulukla çalışıyorum.
KAZANCI GAYET İYİ
Bu işin kazancı gayet iyi. Türkiye’deki bütün genç kızlara tavsiye ediyorum. Genç kızlarda erkeklerin arasında çalışma konusunda güvenlik endişesi oluyor. Örneğin liman bana göre dünyanın en güvenli yeri. Gece 23.00’te rahat rahat yürüyebilirim, liman günün her saati cıvıl cıvıldır.
YAPARSIN BACIM
Ben yapı itibariyle girişken olduğum için aslında 40 yaşından sonra böyle bir işe kalkışmam aileden kimseyi şaşırtmadı. Beni tanıyanlar ruhumu biliyordu. Her şeyi yapabilecek cesaretim olduğunu herkese kanıtlamıştım. Genç kızken bisiklete binmeye kalkışsam ailem kıyameti koparırdı. Ben at binmeye, traktör kullanmaya çok meraklıydım. Limanda işe girdiğim zaman en muhafazakâr olan abimi aradım, limanda çalışacağımı söyledim ‘Sen yaparsın bacım’ dedi. Oğullarım zaten ‘Annemiz kafasına göre bir kadındır’ diye düşünüyorlar.
DÖRT KADIN OPERATÖR
Mersin Limanı’nda Zübeyde Pamuk’la birlikte dört kadın vinç operatörü var. Pamuk, “Ben maymuncuk anahtarıyla kapıyı açtım. Benden sonra diğer arkadaşlarım da geldi. Bu iş cesaret ve zeka istiyor. İnce motor işlerini kadınlar daha iyi yapıyor. Birlikte çalıştığımız kamyoncular, TIR’cılar, denizciler bizden son derece memnun. Şimdi duydum ki Kocaeli’de 90 tane kadın operatör işe başlamış. Başka firmalarda da bu işi kadınlar da yapabilir bakış açısı gelişti. Bu konuda bir payım varsa ne mutlu bana” diyor.