Yıllar sonra yine bir ABD heyeti… Yine Irak’ın kuzeyi… Yine Barzani ziyareti… Ve yine bir harita… O meczup ve habis hayalin, Türkiye’yi böldüğü harita… İşte o harita önceki gün yine hortladı…
ABD Uluslararası Din Özgürlüğü Komisyonu Başkan Yardımcısı Nadine Maenza ve bir heyet, Barzani’yi ziyaret ediyor… Fotoğrafa bakar mısınız? Sanki fotoğraf çektirecek yer yokmuş gibi, gelip yine o haritanın önüne geçiyorlar…
Mesaj verecekler ya…O rezil niyet belli. Maenza, daha sonra Kuzey Irak’tan, Suriye’nin kuzeyine geçiyor… Türkiye’nin kırmızı bültenle aradığı teröristlerle buluşuyor. Mazlum Kobani’ye övgüler düzüyor.
Hatırlıyorum da bu harita rezaletini Türk medyasında ilk kez Güneri Cıvaoğlu dile getirmişti. Güneri Bey, 1’inci Körfez Savaşı’nda Irak’ın kuzeyinde ABD’li komutanlar Barzani ile toplantı yaparken arkadaki o haritayı yazmıştı.
Harita Türkiye’nin Güneydoğu’sundaki bir bölüm toprakları da içine alan bir “Kürdistan hayali”ydi…
Aradan yıllar geçti. O haritanın benzerini hep bir yerlerde gördük. Ne tesadüftür ki harita her ortaya çıktığında önünde ya bir ABD’li komutan ya da bir ABD’li heyet duruyordu. Arkadaki duvardaydı hep.
HATAY
Harita denilince aklıma geldi. Bir de meşhur Suriye haritası vardı. Baba Esad zamanında Suriye’ye ne zaman gitsek, Hatay’ın içinde bulunduğu o haritayı bir kez gösterirlerdi bize… Anlayacağınız, bir milletin kanıyla, canıyla ve büyük zaferlerle çizdiği Mısakımilli sınırları üzerinde hiç bitmeyen bir “şeytani harita” hayali vardı…
Her fırsatta hortluyordu. Ege’den Akdeniz’e, Doğu’dan Güneydoğu’ya her fırsatta bu haritayı hatırlatıyorlardı… Nadine Hanım’ın gezisine dönersek… Barzani’den sonra Suriye’nin kuzeyine, Kamışlı’ya geçiyor… PKK/YPG’li teröristlerle fotoğraflar… Övgüler…
Ve orada konuşuyor:
“Kuzeydoğu Suriye’deki yetkililerle yaptığım görüşmelerde, başarıları karşısında Washington’ın kendilerine artan desteğini onlarla paylaştım. Ayrıca bölgedeki mevcut koşulları da beraber müzakere ettik. ABD’nin kendilerine olan angajmanı genişletme noktasında tavsiyeleri dinleme fırsatı da yakaladım. Burayı ilk ziyaret ettiğimde ABD sadece DSG ile ilişki içindeydi. Şu geldiğimiz nokta cesaret verici bir gelişmeye işaret ediyor. Şu anda bu durum değişmiş durumda. ABD Hükümeti’nin artık normal bir tavırla Özerk Yönetim ile ilişki kurduğunu görüyoruz, diğer dünya hükümetleriyle yaptığı gibi. Nisan ayında raporumuz yayınlanacak. Elbette buradaki gözlemlerimiz de olacak…”
Bakar mısınız şu sözlere…
“Dinler arası özgürlük” falan derken sanki bir başka koku geliyor…
Her neyse, o da ayrı bir yazı konusu… Peki kimdir Nadine Hanım ve nedir bu başkan yardımcısı olduğu Uluslararası Din Özgürlüğü Komisyonu?
ABD’de uzun zaman görev yapmış bir diplomat dostum şu cevabı verdi:
“O komisyon ABD Dışişleri Bakanlığı’nın gizli çocuğudur…”
Ve şöyle diyor işte o “gizli çocuğun” başkan yardımcısı Nadine Hanım:
“Önümüzdeki hafta Kürdistan Bölgesi’nde olmayı dört gözle bekliyorum. Bölgeye yaptığım seyahatlerde genelde Irak’ta vakit geçiriyorum. Umarım hava durumu da uygun olur da yürüyüşe çıkabilir ve bölgenin güzelliğinin tadını çıkarabilirim.”
Bak… Bak… Bak…
Baharda dağlarda barışçıl çiçek toplama görüntüleri… Yahu kardeşim… Ben bir milletin özgürlük mücadelesinde kanla çizilmiş “Misakımilli” diyorum… Bizim kimsenin toprağında gözümüz yok, diyorum… Sen “Gözün çıksın” diyorsun… E kusura bakma Nadine Hanım… Biz Alparslan’la geldik. Ve Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet’le devam ediyoruz. Üstelik… Özgürlüğü ve barışı çok seviyoruz…